3. Ceza Dairesi 2019/13923 E. , 2019/21748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması,mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur
..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü suça sürüklenen çocuğun lehine temyiz ettiği anlaşılarak yapılan incelemede;
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçu ile mağdurlar ... ve ..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı başvurulacak Kanun yolu 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesinde hiçbir istisna öngörülmeksizin “itiraz” olduğu belirtilmekle, CMK"nin 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranların haklarını ortadan kaldırmayacağından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi itiraz niteliğinde kabul edilerek, itiraz mercii tarafından incelenerek karar verilmek üzere temyizen incelenmeyen dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2)Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz suça sürüklenen çocuk müdafiinin, o yer Cumhuriyet savcısının sebeplerinin incelenmesinde;
a) Soruşturma aşamasına ilişkin ifadelerin içeriği ile adli rapor tarihi ve dosya kapsamına göre, 27.08.2013 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 28.08.2013 olarak yazılması,
b) Mağdurun yaralanmasına ilişkin adli raporda birden fazla bıçakla yaralanmanın olduğu, yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğunun bildirildiği ancak her bir yaralanmanın ayrı ayrı ve birlikte yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olup olmadığı hususunda belirlemede bulunulmadığı anlaşılmakla, mağdura ait tüm doktor raporları, tedavi evrakları ve varsa grafilerinin en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilip her bir yaralanmanın niteliği ve yaraların ayrı ayrı yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olup olmadığı hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu aldırıldıktan sonra, suça sürüklenen hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1- son maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
d) 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken kastın yoğunluğu, darbe sayısı, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak, TCK"nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
e) Mahkemece hükmün gerekçesinde, olayın oluş şeklinin “olaydan bir gün önce suça sürüklenen çocuk ..."ın, ... ile tartıştığı, olay esnasında ... ele geçirilemeyen muştayla vurduğu, olay günü ise ..."un kardeşleri olan ... ve ..."ı alarak ..."ı aramaya çıktıkları, ..."ı bulduklarında ..."ın yanında kardeşi ..."ın da bulunduğu, tarafların tartışmaya başladıkları, ... ve ..."nun eline geçirdikleri sopayla ..."a vurdukları, ..."ın da ele geçirilemeyen sopayla... ve ..."a vurduğu, bu sırada ..."ın elinde bulunan sopa ile ... ve..."a vurduğu, olayın akabinde ..."ın adli emanette kayıtlı bulunan 6136 sayılı Kanun kapsamındaki bıçağı çıkartarak ..."ı yaşamsal tehlike geçirecek nitelikte yaraladığı” biçiminde kabul edilmesi karşısında, ilk haksız hareketin suça sürüklenen çocuktan kaynaklanması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza verilmesi,
Kabule göre de;
f) 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e maddeleri gereğince tayin edilen "1 yıl 9 ay" hapis cezasının, TCK"nin 87/1-d maddesi gereğince 1kat oranında artırılması sırasında ""2 yıl 18 ay"" hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak "3 yıl 6 ay" hapis cezası olarak belirlenmesi, devamında TCK"nin 87/1-son maddesi gereğince 5 yıla çıkartılan hapis cezasının TCK"nin 29. maddesi gereğince (1/2) oranında indirilmesi ile " 2 yıl 6 ay" hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak " 3 yıl 9 ay" hapis cezası, buna bağlı olarak devamında TCK"nin 31/3 maddesi gereğince (1/3) oranında yapılan indirim ile "1 yıl 8 ay" hapis cezası yerine "2 yıl 6 ay" hapis cezası, TCK"nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında yapılan indirim ile netice cezanın "1 yıl 4 ay 20 gün" hapis cezası yerine "2 yıl 1 ay" hapis cezası olarak belirlenmesi,
g) Fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük olan ve adli sicil kaydı bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen sonuç hapis cezasının üç yıldan az olması karşısında, 5237 TCK"nin 51. maddesindeki diğer koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilip sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken “ceza miktarı” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile uygulanmamasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 27.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.