11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1079 Karar No: 2018/2615 Karar Tarihi: 26.03.2018
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1079 Esas 2018/2615 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan beraat, resmi belgede sahtecilik suçundan ise mahkumiyet kararı verildi. Dolandırıcılık suçuna ilişkin itirazlar reddedildi. Ancak, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin katılanın ve müdafiinin temyiz itirazları kabul edildi, hükümler bozuldu. Bono üzerindeki yazı ve rakamların sanıkların veya katılanın eli ürünü olup olmadığının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiği belirtildi. Hükümleri bozulmaya neden olan eksik araştırma ve kanuni sonucun gözetilmemesi oldu. Kanun maddeleri: TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/1079 E. , 2018/2615 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan; beraat Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyet
1)Sanıklar hakkında “dolandırıcılık“ suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılanın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 2)Sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik“ suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılanın ve sanıklardan ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; a)Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılandan satın aldıları gümüş karşılığında, suça konu bonoyu birlikte imzalayarak katılana verdikleri, bu bono üzerinde sanıklardan ...’nun soyadının “Çabuk” şeklinde farklı yazıldığı, yine ...’nun TC kimlik numarasının son rakamının da farklı yazılmış olduğu, bu suretle sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; katılanın alınan beyanında, her iki sanığın bonoyu birlikte düzenleyerek kendisine verdiklerini söylemesine karşın, sanıklardan ...’ın sorgusunda; diğer sanık ... ...’ya gümüş alması için kefil olduğunu, bono üzerine yalnızca adını yazıp imzasını attığını savunması, sanıklardan ... ...’nun sorgusunda ise; katılanın gümüşleri sanık ...’a verdiğini, sanığın nüfus cüzdanını alarak katılan ile senet düzenlediklerini, okuma yazmasının olmadığını, senette kendisinin yazısının bulunmadığını, yalnızca imza attığını söylemesi ve bono üzerinde imza incelemesi yaptırılmasına karşın, yazı ve rakamlar yönünden herhangi bir inceleme olmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu bono üzerindeki yazı ve rakamların sanıkların ya da katılanın eli ürünü olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınarak, her sanık yönünden resmi belgede sahtecilik suçuna dair delillerin nelerden ibaret olduğunun ayrı ayrı karar yerinde gösterilip tartışılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, b)Kabule göre de; uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında, kasten işledikleri suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.