Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/902
Karar No: 2010/1745
Karar Tarihi: 12.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/902 Esas 2010/1745 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/902 E.  ,  2010/1745 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Muradiye ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.03.2009 gün ve 215/93 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ile davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle adına tapuda kayıtlı bulunan 212 ada 6 parselin bitişiğindeki, tespit dışı bırakılan bir parça (yaklaşık 15000 m2) yerin adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi , davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı Muradiye Belediye Başkanlığına usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya katılan olmadığı gibi cevap da verilmemiştir.
    Mahkemece, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, davalı Hazine yönünden ise kısmen kabulüne ve kısmen reddine, fen bilirkişi Mehmet Baran’ın 26.11.2008 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 10.456,66 m2 ve B harfi ile işaretlenen 206,18 m2 yüzölçümündeki iki parça yerin 212 ada 6 parsel ile birleştirilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule karar verilen bölümlerinin yüzölçümlerinin hesaplanmasında maddi hata yapıldığı gerekçesiyle davacı, kabule karar verilen bölümler yönünden ise davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zilyetlik nedeniyle TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmü uyarınca kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan yerin tescili isteğine ilişkindir.
    Dava dışı 212 ada 6 parsel; kadastro yolu ile 11.11.1980 tarih 11 sıra ve 11.9.1989 tarih 1 sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden 26.07.1989 tarihinde 1/2 paylı olarak Mehmet Zayid Yılmaz ve Şaban Kaplan adlarına tesbit edilmiş, tutanak 26.2.1996 tarihinde kesinleşmiştir.Davacı, 21.12.2000 tarihinde tapuda yapılan satış ve devirle Şaban Kaplan’ın 1/2 payını satın almıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava dışı 212 ada 6 parselin batısında bulunan ve tespit dışı bırakıldığı belirlenen teknik bilirkişinin raporunda A ve B harfleri ile işaretlediği bölümlerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Kadastro Müdürlüğünden alınan cevabi yazıya göre; dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu gerekçesiyle tesbit dışı bırakıldığı, komşu ½ payı davacı adına tapuda kayıtlı 212 ada 6 parselin tesbitinin 26.07.1989 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Tesbit dışı bırakma işleminin yapıldığı 26.07.1989 tarihinden davanın açıldığı 12.5.2006 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmamıştır.Davacı kadastro çalışmaları sırasında tesbit dışı bırakılan taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için Yargıtayın yerleşmiş kararlarına göre haritasında tesbit dışı bırakıldığı tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekmektedir.Somut olayda dava konusu taşınmazın tesbit dışı bırakıldığı 26.07.1989 tarihinden 12.5.2006 dava tarihine kadar kanunun aradığı kazanma süresi dolmamıştır. Öte yandan davacı, ½ pay sahibi olduğu 212 ada 6 sayılı parselin kadastro öncesi de tapulu olduğunu, parsele revizyon gören tapu kaydının tescile konu yapılan bitişikteki parçaları da kapsadığını, bu bölümlerin yapılan araştırma sonucu kimsenin zilyedinde olmadığını ileri sürerek tescil isteğinde bulunmuştur. Davacı, dava dışı 212 ada 6 parselde bulunan Şaban’a ait ½ payı 21.12.2000 tarihinde tapuda yapılan satış ve devirle aldığına, Şaban’ın tesbit dışı bırakılan yerle ilgili dava hakkını davacıya devrettiğine ilişkin bir bilginin elde edilemediği dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre davacının en erken zilyetliğinin tesbit dışı bırakma tarihi olan 26.07.1989 tarihinden değil ½ payı satın aldığı 21.12.2000 tarihinde başladığının kabulü gerekir. Anılan tarihten dava tarihine kadar kazanmayı sağlayan süre görüldüğü gibi dolmamıştır. Davanın bu nedenlerle tümü ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının temyiz isteğinde; kabul edilen bölümlerle ilgili miktar bakımından hata yapıldığı ileri sürülmekte olup, az yukarıda yapılan açıklamalar karşısında davanın reddi gerektiği anlaşıldığına göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek bulunmadığına ve bu yöne ilişkin temyiz isteğinin REDDİNE,
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 12.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi