Esas No: 2022/339
Karar No: 2022/7567
Karar Tarihi: 20.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/339 Esas 2022/7567 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.08.2010 olduğunu ve 01.12.2012 tarihine kadar çalıştığını belirterek hizmet süresinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve çalışma tarihleri arasındaki sürenin tespitine hükmetmiştir. Fer'i müdahil Kurum vekili, davacının çalışma süresinin eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek temyiz itirazında bulunmuştur. Mahkeme, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 7. maddesi gereği, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasının önemine dikkat çekmiştir. Bu tür davalarda mahkemece, işverenden tüm belge ve kayıtlar istenilip araştırma yapılması gerektiğine vurgu yapmıştır. Mahkeme, yapılan araştırmanın yeterli olmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, hüküm usul ve yasaya aykırı olarak değerlendirilmiş ve mahkemenin kararı bozulmuştur. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddeleri, hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağıdır.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2018/2203-2021/1753
İlk Derece
Mahkemesi :Aydın 2. İş Mahkemesi
No :2015/337-2018/212
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı fer'i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer'i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin işyerindeki sigortalılık başlangıcının 01.08.2010 tarihi olduğunun tespiti ile bu tarihten itibaren 01.12.2012 tarihine kadar çalıştığını belirterek hizmet süresinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı ... Loj. ve Sağ. Hizm. Otom. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına davaya cevap verilmemiştir.
Fer'i müdahil Kurum vekili, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının Kurumda zaten kayıtlı olan bir kısım çalışma süreleri için tescil talebinde bulunmasında hukuki menfaatinin olmadığını, resmi ve yazılı belge niteliğinde olan Kurum kayıtlarının aksinin aynı nitelikte yazılı delillerle kanıtlanabileceğini, davacının, eylemli çalışmasının Yargıtay içtihatlarında öngörülen yönteme uygun biçimde araştırılıp kanıtlanması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kısmen kabulü ile, hükümde belirtildiği şekilde 2011/3- 2012/12 tarihleri arasında ayda 30 gün üzerinden asgari ücret üzerinden çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
":A) 1-Aydın 2. İş Mahkemesi'nden verilen 16.08.2018 tarih, 2015/337 Esas 2018/212 Karar sayılı kararına yönelik fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Aydın 2. İş Mahkemesi'nden verilen 16.08.2018 tarih, 2015/337 Esas 2018/212 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,
2 - Davanın kısmen kabulüne;
Davacının, davalı şirket adına kayıtlı 1098532,09 sicil sayılı işyerinde asgari ücretle 01.03.2011 – 31.03.2013 tarihleri arasında kesintisiz 750 gün çalışmasında, 120 gün çalışmasının SGK Başkanlığı’na bildirildiğinin, 01.03.2011 – 30.11.2012 tarihleri arasındaki 630 gün çalışmasının SGK Başkanlığı’na bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer'i müdahil kurum vekili, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğunu, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tespiti istenilen dönemde çalışan bordro tanıkları resen seçilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bordro tanıklarının da beyanlarının alınmasından sonra varılacak sonuca göre fiili çalışma olgusunun varlığı hakkında bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, fer'i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.