Esas No: 2022/909
Karar No: 2022/7569
Karar Tarihi: 20.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/909 Esas 2022/7569 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Kuruma bildirilmeyen sürelerinin tespit edilmesi için davalı şirket hakkında dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, istinaf başvuruları reddedilmiştir. Ancak temyiz sonucunda, yapılan araştırmanın yeterli olmadığı belirtilerek karar bozulmuştur. Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu geçici 7. maddesine göre 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olup özenli bir şekilde yürütülmelidir. Yargılama aşamasında mahkemece yapılacak işler detaylı bir şekilde ele alınarak belgeler ve kayıtlar istenmeli, tanıklar dinlenilmeli, deliller karşılaştırılmalıdır. Hüküm kurulurken iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği de dikkate alınmalıdır.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/1951-2021/1744
İlk Derece
Mahkemesi : Tire 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2015/158-2019/623
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı şirket ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait fabrikada 12.08.2000 - 05.03.2013 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen sürelerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı şirket cevap dilekçesi sunmamıştır.
Fer'i müdahil Kurum vekili, davacının iddiasını resmi ve yazılı belgelerle ispatlaması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"1-Davanın kabulü ile, davacının davalı ... sicil nolu işyerinde 12/08/2000-05/03/2013 tarihleri arasında belirsiz süreli hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle toplam 4525 gün çalıştığının ve bu çalışmasının 4495 gününün ...'ya bildirilmediğinin tespitine" karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
"1- Tire 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 2015/158 Esas ve 2019/623 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekili ile fer'i müdahil ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 356/2.maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, denetmen raporu olup olmadığının araştırılmadığını, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
Fer'i müdahil Kurum vekili, verilen hükmün eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1) Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece dinlenen bordro tanıklarına ait en eski sigorta bildiriminin 2003/3 döneminden başladığı ancak beyanlarında daha öncesinden çalıştıklarını ve kendilerinin de açtıkları davalar olduğunu belirttikleri anlaşılmış olup tanıkların açmış oldukları hizmet tespiti davalarının, dava dilekçeleri de incelenmek suretiyle eldeki davadaki beyanlarıyla uyumlu olup olmadığı, buna göre 2003 yılı öncesi çalışmalarına ilişkin beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği hususu, varsa tanık beyanları arasındaki çelişkiler de giderilerek tespit edilmeli, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Öte taraftan, yargılama aşamasında davacının 10.10.2017 tarihli tahsis talebine istinaden kurum tarafından 11.10.2017 tarihinde 2003/2. dönemine ait 88 gün daha hizmet süresi eklendiğine dair belge görülmekle; söz konusu sürelerin kurum tarafından kabul edilip edilmediği tespit edildikten sonra, kurumun bu dönemi kabul etmesi halinde söz konusu sürelerin dışlanması gerektiği gözetilerek bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.