Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4042
Karar No: 2022/7544
Karar Tarihi: 20.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4042 Esas 2022/7544 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/4042 E.  ,  2022/7544 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2020/1563-2020/1460
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi

    Dava, Kurum işleminin iptali ile davacının maluliyetinin ve malulen emekli aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince verilen kararın, davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacılar murisi, SGK ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ... SGM 'nin 31.07.2014 tarihli 49549158 /K- 36725 /İlkay/V.R.9857547 sayılı işleminin iptaline, maluliyetinin ve malulen emekli aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, “işbu eldeki davanın 30.09.2016 tarihinde açıldığı, davacıların murisi ...'nin gerek Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu, gerekse Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen her iki raporda da çalışma gücünün %60'ını kaybetmiş olduğunun belirlendiği ancak maluliyet başlangıç tarihi olarak her iki raporda da ... Devlet Hastanesi'nin raporunun düzenlendiği tarih olan 19.12.2017 tarihinin tespit edildiği, her davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre değerlendirileceği” gerekçesine dayalı olarak davanın açıldığı tarih itibariyle maluliyeti bulunmayan davacının davasının reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “davacılar murisinin (506 sayılı yasa döneminde geçen) 4/1.a kapsamında 502 gün ve 2013 yılında yaptığı başvuru üzerine yaptığı ödemeler nedeniyle isteğe bağlı sigortalılıktan kaynaklı 5510 sayılı Yasanın 4/1-b hükmü kapsamında 238 sigortalılık gün sayısının bulunduğu görülmektedir. Davacının toplam prim ödeme gün sayısının 750 gün olduğu ortaya çıkmaktadır. Şu halde davacılar murisinin yargılama devam ederken maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulunun 17/10/2019/1812 karar nosu ile en az %60 olduğu tespit edilse bile prim ödeme gün sayısı itibariyle aylık şartlarını haiz olmadığı görülmekle aylık talebinin reddinde herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu değildir” gerekçesine dayalı olarak davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacılar tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile; müteveffa davacının prim ödeme gün sayısı ve maluliyet oranı koşullarını sağladığı özet olarak belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak usul ve yasaya aykırı olarak kurulan İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasanın 54. maddesinde, sigortalının, malullük aylığından yararlanabilmesi için:
    a) 53 üncü maddeye göre malul sayılması,
    b) Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şarttır.
    506 sayılı Yasa'nın 53. maddesinde Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3'ünü yitirdiği tespit edilen sigortalının malul sayılacağı belirtilmiştir.
    Malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol ise 506 sayılı Kanunun 109. maddesi ile 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin olarak 01.10.2008 tarihi öncesinde, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre irdeleme yapılmakta iken, 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği; 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre irdeleme yapılmakta idi.
    Ne var ki, 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ile sigortalıların maluliyet tespitine ilişkin talep ve işlemlerinde, gelişen tıbbi koşullar ve değişen hastalıklara dayalı olarak yenilenen ve 3 yılda bir güncellenmesi kabul edilen hastalık listesi ile beraber, bu yönetmelik hükümlerine göre uygulama yapılması kabul edilmiş ve 03.08.2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır.
    Öte yandan, 506, 1479, 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince aylık bağlanmasına ilişkin davalarda, Kuruma başvuruda bulunulduğu tarih itibarıyla tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle, Anayasa’nın 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm, 6100 sayılı Kanunun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, yargılama sırasında tahsis koşullarını sağlayıp sağlamadığı irdelenmeli, koşulların sağlanması durumunda tahsise karar verilmelidir.
    Eldeki dava dosyasında, davacının Kuruma maluliyet aylığı için 02.06.2014 tarihinde başvuruda bulunduğu, davanın 30.09.2016 tarihinde açıldığı, yargılama esnasında Adli Tıp İkinci Üst Kurulu’nun 17.10.2019 tarih ve 1812 sayılı raporu ile davacının çalışma gücünün en az %60 ını kaybetmiş olduğu, malul sayılması gerektiği, maluliyet başlangıç tarihinin Bordrum Devlet Hastanesinin raporunun düzenlendiği tarih 19.12.2017 tarihi olduğunun tespit edildiği, davacının 04.10.2019 tarihinde vefat ettiği, yargılamaya müteveffa davacının mirasçıları ile devam edildiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıdaki açıklamaların ışığında somut olay değerlendirildiğinde, müteveffa davacı askerlik borçlanması yapmış, 506 sayılı Yasa kapsamında geçen bir kısım hizmetleri Kurum tarafından sonraki bir tarihte kayıtlara işlenmiştir. Hal böyle olunca Mahkemece, müteveffa davacının askerlik borçlanması tutarını ne zaman ödediği araştırılmalı, güncel hizmet cetveli getirtilmeli, maluliyet aylığı koşullarından primi ödenmiş gün sayısı koşulu buna göre belirlenmeli, müteveffa davacının maluliyet aylığı koşullarını hangi tarihte sağlamış olduğu değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi