Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4979
Karar No: 2022/7592
Karar Tarihi: 23.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4979 Esas 2022/7592 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/4979 E.  ,  2022/7592 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Manavgat İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanında özetle, davacının, müvekkilinin 27/04/2004-15/08/2014 tarihleri arasında çocuk bakımı ve diğer ev işleri için davalı ... yanında kesintisiz çalıştığını, ise başlama tarihinden itibaren davalı ..., çocuğu ... ve sonrasında 2009 yılından itibaren davalı ... kızı...'in bakım ve gözetimini gerçekleştirdiğini, davacının sigortalı olarak çalıştığını sandığını, ancak 2014 yılında işe alınan başka biri ile sohbet anında 15/08/2014 tarihi öncesinde sigortalı olmadığını öğrendiğini ve 02/10/2014 tarihinde işten ayrıldığını, davalı ...'ın davacının çalışmasını inkar ettiği için iş bu davanın açılmak zorunda kalındığını beyan ile, davacının davalı ... yanında 27/04/2004-15/08/2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitine dair; karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının hak düşürücü süre içinde açılmadığı ve zamanaşımına uğradığını, davacının talep konusu ettiği dönemde davalı yanında sürekli ve ücretli her hangi bir çalışması olmadığını, işe giriş bildirgesinde davacının imzasının bulunduğunu, bu nedenle sigortalı olmadığının davacı tarafça bilinmediği iddiasının gerçek olmadığını, davacının işe giriş tarihinin 15/08/2014 olduğunu, bu tarih öncesi çalışmaların zamanaşımına uğradığını, davacının 15/08/2014 tarihinde işe başladığını, 03/10/2014 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığını; sürekli çalışması olmadığını beyan etmek suretiyle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Feri Müdahil SGK vekili cevap dilekçesindeki beyanında özetle, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının 01/06/2010 ile 14/08/2014 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde kesintisiz olarak asgari ücrete esas primle çalıştığının tespitine dair karar verilmiştir.
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın Dairemizin 25/09/2017 gün ve 2017/1025 Esas - 2017/1785 Karar sayılı kararına ve toplanan kanıtlara aykırı olduğunu, iade kararına aykırı olarak dosyaya sunulan fotoğrafların ve CD içeriğinin incelenmediğini, değerlendirmeye alınmadığını, davacının kullandığı telefon numaralarından LOG kayıtlarının ilgili GSM şirketlerinden istenerek incelenmediğini, davacının Yukarıpazarcı Mah, 4070 Sok. No:2 Kat:3 Daire:2 Manavgat ... adresinde çalışmaya başladığı yönündeki davalı tanığının beyanına itiraz eden olmadığı gibi dinlenen tanıkların bir kısmının yeniden dinlenerek bu beyana karşı diyeceklerinin sorulmasının istendiğini ancak mahkemenin bir karar vermediğini ve tanıkların da dinlenmediğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, mahkemece davacının işe giriş bildirgesinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, davacının işe giriş bildirgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, bu yönde bilirkişiler aracılığı ile bir inceleme yaptırılmadığını, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, mahkemece davacının itirazına uğramayan imzası ile tasdik ettiği iş yeri giriş bildirgesine değer verilmemiş olmasının bozmayı gerektirdiğini, davacının davasını ispat edemediğini, dosyadaki somut delillere göre davacının hiçbir şüpheye ve duraksamaya yer bırakmayacak bir biçimde varlığı ve kesintisiz çalışma olgusunun ispat edilemediğini belirterek; ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamada dinlenen tanıklardan davacının bizzat eşinin tanıklığının yakınlığı nedeniyle şüpheli, bir diğer tanık L.E nin beyanında davalı ile küs olduklarını belirtmesi ve bu nedenle davalıyla aralarında husumet bulunması sebebiyle geçersiz, bir kısmının çelişkili ve mulak ayrıca davalı tanık beyanlarıyla taban tabana zıt olduğunu, mahkemenin hiçbir çelişkiye ve duraksamaya mahal vermeksizin davacının çalışmalarının tespitini yapabilmesinin mümkün olmadığını, fiili çalışmanın tespitinin yapılmasının kamu düzenini ilgilendiren davalarda zorunlu olduğunu, dinlenen tanık beyanlarının yetersiz olduğunu belirterek; ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu çerçevesinde yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurusunun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine; dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili; istinaf istemi ile aynı doğrultuda kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili; istinaf istemi ile aynı doğrultuda kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Feri Müdahil SGK vekili temyiz dilekçesindeki beyanında özetle, eksik inceleme ve araştırma ile; gerekçesiz hükmün bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
    Eldeki davada, Mahkemece verilen hüküm; eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, öncelikle, davacının davalıya ait işyerinde talep edilen dönem içerisinde, 01.06.2010 tarihinde başladığı kabul edilmiş ise de, başlangıç tarihinin ne şekilde tespit edildiği hususu açık görülmemiş olup; davacıya yeniden sorulmak suretiyle, davalıya ait işyerine ne şekilde gidip geldiği, hangi tarihte işe başladığı tereddütsüz tespit edilmeli; bu kapsamda tanıklar yeniden dinlenmeli işe başlangıç tarihi saptanmalıdır. Öte yandan; site görevlilerine de – kendi çalışmaları da tespit edilerek - davacının siteye hangi tarihlerden itibaren girdiği, hangi tarihlerden itibaren davacıyı görmeye başladıkları sorularak, net beyanları alınmalı; böylelikle işe başlangıç tarih somut olarak tespit edilmelidir. Bu kapsamda çocuk bakıcısı Nuriye’nin de beyanları değerlendirilerek; elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak; temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi