15. Hukuk Dairesi 2014/7210 E. , 2015/902 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı..... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.10.2013 gün ve 2011/385-2013/259 sayılı hükmü onayan Dairemizin 11.09.2014 gün ve 2013/7097-2014/5137 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacı ..."ın davalı adına yapmış olduğu organizasyon işi nedeni ile alacağının 60.000,00 TL olarak kabulü ile bunun 20.000,00 TL"lik kısmı için 12.05.2011 dava tarihinden, kalan 40.000,00 TL"lik kısmı için 27.06.2013 ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.09.2014 tarih, 2013/7097 Esas, 2014/5137 Karar sayılı ilâmı ile onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalı taraf karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı yanın sair karar düzeltme istemi yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalının diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı yüklenici ... vekili Avukat ... müvekkilinin ....... Organizasyon adlı işletmenin sahibi olduğunu, kültür ve sanat etkinlikleri organizasyonları işi ile iştigal ettiğini, Mart 2009 yerel seçimleri hazırlığı kapsamında davalıya ait seçim startı organizasyonu işini yaptığını, toplam 63.550,00 TL + KDV iş bedeli alacağının ödenmediğini ileri sürerek dava dilekçesi ile 20.000,00 TL, 27.06.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile 45.000,00 TL olmak üzere KDV hariç toplam 65.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf yanıt dilekçesinde 2009 yılı yerel seçimleri hazırlığı kapsamında kesinlikle bir konser organizasyonu yapılmadığını, davacı tarafça gerçekleştirilen etkinliğin bir parti organizasyonu olup 2009 yerel seçimlerinde aday olan tüm şahısların ve parti temsilcilerinin katıldığı bir etkinlik olduğunu, davacının şahsi organizasyonu olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak akdî ilişkinin varlığı davalının yanıt dilekçesi ve tüm dosya kapsamı ile açıklık kazanmıştır.
Yanlar arasındaki temel uyuşmazlık iş bedeli noktasında toplanmaktadır. Yerel mahkemede yapılan yargılama sürecinde tarafların göstermiş oldukları kanıtlar toplanmış, tanıklar dinlenmiş, 21.03.2012 ve 07.06.2012 tarihli oturumlarda oluşturulan ara kararları uyarınca dosya ve defterler üzerinden inceleme yapılması için .........., ...... ve ............ bilirkişi olarak tayin edilmişlerdir. Ancak dosya üzerinden inceleme yapılıp anılan üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken dosya tayin edilen bilirkişilerden ............ ile .........."ya tevdi edilmiş bu bilirkişilerce düzenlenen rapor hükme esas kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa bilirkişi incelemesine ilişkin düzenleme işin yapıldığı ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 275-286. maddeleri arasında yer almıştır. Bu hükümlere göre bir olayın çözümünde birden fazla kişinin görüşüne başvurulması olanaklı ise de, yasada her bir bilirkişinin ayrı ayrı rapor vereceklerine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Zira birden fazla bilirkişi atamasındaki amaç; bilirkişilerin aralarında görüşüp konuyu birlikte tartışabilmelerini sağlamaktır. Kuşku yok ki azınlıkta kalan bilirkişi oy ve görüşünü muhalefet yazmak sureti ile bildirebilir.
Dava konusu somut olayda anılan bu yasal ilke gözetilmeksizin ara kararında belirlenen üç kişilik bilirkişi heyetinden sadece ikisinden rapor alınmış diğer bilirkişiden rapor alınmadığı gibi ne sebeple heyete dahil edilmediği de hüküm yerinde gösterilmemiştir.
Bu nedenlerle mahkemenin usule uygun düşmeyen bir yöntemle düzenlenen bilirkişi raporunu hükme dayanak yapması doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; dosya ara kararları gereğince tayin edilen üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilip 818 sayılı Borçlar Yasası"nın 366. maddesi uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre işin bedelinin saptanıp elde edilecek sonuç dairesinde karar verilmekten ibaret olmalıdır.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamış, davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.09.2014 tarih 2013/7097 Esas, 2014/5137 Karar sayılı yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin kararının kaldırılmasına, kararın karar düzeltme isteyen davalı yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair karar düzeltme istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Dairemizin 11.09.2014 tarih 2013/7097 Esas, 2014/5137 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, kararın karar düzeltme isteyen davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.