Esas No: 2022/4252
Karar No: 2022/7622
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4252 Esas 2022/7622 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı iddiasıyla kesilen ölüm aylığının tekrar bağlanması ve aksine Kurum işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, davayı reddetmiştir. Davacı vekili, karara istinaf başvurusunda bulunmuşsa da, istinaf istemi esastan reddedilmiştir. Davacı vekili, kararı temyiz ederek, haksız yere kesilen yetim aylığının tekrar bağlanması ve ödenmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşama olgusunun eksik incelmeye dayalı olduğunu tespit etmiş ve dosyanın yeniden incelenmesi için konuya ilişkin bilgi ve belgelerin toplanması gerektiğine karar vermiştir.
Kanun maddeleri: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56/2 maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Yasanın 56/2 maddesine göre kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması, aksine Kurum işleminin iptali istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin merhum babası ... üzerinden davalı Kurumdan yetim aylığı aldığını, müvekkilinin aylığının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile kesildiğini, muvazaalı boşanmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin akrabalarınca böyle bir iftirada bulunabileceğini, müvekkilinin kardeşinin eşi ... ve kardeşinin kızı ... tarafından gönderilmiş olan whatsapp mesajlarında müvekkile karşı hakaret ve tehditlerde bulunularak, almış olduğu yetim aylığının kesilmesi için şikayette bulunacaklarını belirttiklerini, sebep olarak da müvekkilinin eski eşiyle anlaşmalı olarak ve maaş almak amacıyla boşandığını ileri sürdüklerini, bunun üzerine müvekkilinin yetim aylığının kesildiğini, müvekkilinin kesinlikle muvazalı boşanma gerçekleştirmediğini beyanla kesilen yetim aylığının kesilme tarihi itibariye yasal faizi ile birlikte tekrar bağlanarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, "yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının ve boşandığı eşinin adres değişikliklerine ilişkin kayıtları, İl Seçim Müdürlüğünce seçmen geri izleme bilgileri, Sgk İl Müdürlüğünde bulunan kayıtları, Türk Telekom abonelik kayıtları, Enerjisa abonelik kayıtları, Belediye Başkanlığına ait abonelik kayıtları, Kırgaz abonelik kayıtları, Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereler gereğince mahallinde yapılan araştırmalar, ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava dışı eşi ...'dan ... 2. Aile Mahkemcsi'nin 2016/22 K. 2016/27 karar sayılı ilamı ile boşandığı, davacının kuruma başvurarak ölen babasından dolayı yetim aylığı bağlanması talebi üzerine kendisine yetim aylığı bağlandığı, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğünden sonra da davacı ile boşandığı dava dışı eşinin birlikte yaşadıklarının tespiti üzerine almış olduğu aylığın kesilmesine karar verildiği, gerek Nüfus Müdürlüğünden gelen kayıtlar, gerek zabıta ve emniyet araştırmasına ilişkin yazı cevabı, gerekse dinlenen tanık beyanları birarada değerlendirildiğinde; davacı ve eşinin, boşandıkları süreçte de birlikte yaşamaya devam ettikleri, kamu tanığı köy muhtarı ...'un bunu teyit ettiği davacı ile dava dışı ...'un birlikte yaşadıkları anlaşılmıştır. 5510 sayılı Yasanın 59. maddesi "Kurumun denetim ve Kontrol ile görevlendirilmiş memurları; bu kanunun uygulanması bakımından, iş kanununda belirtilen teftiş kontrol ve denetleme yetkisine haiz oldukları, kurumun denetim elemanları tarafından tutulan rapor ve tutanakları aksi sabit oluncaya kadar muteberdir" hükmü de gereğince" davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili özetle; davacı tanıklarının davacı ile aynı adreste ikamet ettiklerini ve davacının boşandığı eşini tanımadıklarını, davacının muvazaalı boşanmadığını ve yetim aylığının haksız yere kesildiğini beyanla kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşama olgusunun varlığına ilişkin mahkeme kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece, Kurumca 22.5.2016 tarihli olup davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespit edilemediğine dair ilk rapor ile, kamu tanığı olarak beyanı alınan ...’ün davacıyı Bimer’e kendisinin şikayet etmediği beyanı değerlendirilmeden, köy muhtarı olan kamu tanığı ...’un beyanına dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizdir.
Bu nedenle davacının ikamet adresinde, ilgili dönemde birlikte yaşayıp yaşamadıkları araştırılmalı, seçmen kayıtları ile medula kayıtları getirilmeli, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığında şüphe bırakmayacak şekilde ortaya konularak hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.5.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.