Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/220
Karar No: 2022/7577
Karar Tarihi: 23.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/220 Esas 2022/7577 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/220 E.  ,  2022/7577 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : Denizli 4. İş Mahkemesi


    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacılar vekili, davacılar ..., ... ve ...'a 02.12.2020 tarihinde tebliğ edilen 2020/014058, 2020/014057, 2020/014056, 2020/014055, 2020/014054, 2020/014053 takip nolu ödeme emirlerinin Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2020/164 E. Sayılı dosyasından verilmiş konkordato tedbir kararı olması nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili, davacıların, zamanında ödenmeyen prim borçlarından işveren şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ödeme emirlerinin yasaya ve mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, ödeme emirlerinde yazılı bulunan ve 2019/09-12 ile 2020/01-02 ayları arası döneme ait olan kamu alacaklarının muaccel olduğu tarihlerde, davacıların, asıl kamu borçlusu şirketi temsile ve ilzama yetkili olmaları sebebiyle, 5510 sayılı Kanunun 88/20. fıkrası uyarınca, ödeme emirlerinde yazılı bulunan borçlarından şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu tarihlerin dava dışı şirkete geçici ve kesin mühlet verilmesinden önceki döneme ait olup dava açılmadan ve tedbir kararı verilmeden önce muaccel olduğu,takibe konu borçların ödenmemesinde haklı sebebin varlığından söz edilemeyeceğinden, bunların takibe konulmasına engel bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge adliye mahkemesince, borç dönemlerinin 2019/9-12 ve 2020/1-2 olup, borç dönemlerinin kesin mehil kararı verilmesinden önceki dönemlere ilişkin olması sebebiyle, davacının haklı sebep savunmasının dinlenemeyeceği gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacılar vekili, 17.06.2020 tarihli konkordato tensip tutanağında, davacılar hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı ile 6183 sayılı Yasaya göre yapılacak takipler de dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamaması yönünde tedbir kararı verildiğini, 10.09.2020 tarihli kararla kesin mühlet kararı verildiğini, tedbir kararı gereği takip yapılamayacağını belirterek kararı temyiz etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Ödeme emrine konu prim borçları yönünden, tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu; mülga 506 sayılı Kanunun 80, bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88, 6183 sayılı Kanunun 35 ve mükerrer 35. maddelerinde düzenlenmiştir.
    506 sayılı Kanunun 80. maddesi; “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş; 5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de bir kısım farklar dışında anılan maddeye benzer düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü getirmiştir.
    Öte yandan, 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesinde; (Değişik madde: 22.07.1998 - 4369/21. m.) limited şirket ortakları (Değişik ibare: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur, denilmektedir.
    İİK m. 294/1. fıkrası (Değişik: 28/2/2018-7101/22 md.) ‘Mühlet içinde borçlu aleyhine 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez’ şeklindedir. Yine 288. maddede (Değişik: 28/2/2018-7101/16 md.) geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı belirtilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ... Tekstil Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti 'nin müdürü olduklarından bahisle, şirketin borçlarının tahsili amacıyla, davacılar ..., ... ve ... adlarına 23.11.2020 düzenleme tarihli ve 2019/9 ila 2020/2 arası prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcuna ilişkin ödeme emirlerinin 02.12.2020 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiği, ... Tekstil Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 13.06.2017 tarihinden 07.06.2027 tarihine kadar ... müdürler kurulu başkanı, Önder ve Uğur Üstündağ'ın ise müdür olarak herhangi ikisinin müşterek imzası ile şirketi temsil ve ilzam yetkisinin verildiği, şirket adına konkordato talebiyle Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/164 Esas sayılı dosyasında 17.06.2020 tarihinde açılan davada, 19.06.2020 tarihli ara kararıyla, “davacılar ...,..., ..., ... hakkında 17.06.2020 tarihinden başlamak üzere 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmesine” davacılar ..., ..., ... hakkında 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamaması ve evvelce başlamış takiplerin durmasına, 10.09.2020 tarihli ara kararla ise, İİK 289 madde gereği davacılara 1 yıl süreyle kesin mühlet verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    İ.İ.K. nun 294-295-296 ve 297 maddeleri çerçevesinde mühlet içinde davacı taraf aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın her türlü İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verildiği açıktır.
    Somut olayda, davalı Kurum tarafından davacılar aleyhine ödeme emrinin düzenleme tarihinin 23.11.2020, tebliğ tarihinin 02.12.2020 olduğu ve yine davacılar lehine verilen konkordato kesin mühleti konulu karar tarihinin 10.09.2020 olduğu, dolayısıyla takibin kesin mühlet kararı devam ederken başlatıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, İİK 294. maddesine göre, mühlet içinde takip işlemi yapılamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi