16. Hukuk Dairesi 2016/9818 E. , 2019/6730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 103 ada 171 parsel sayılı 5.962,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 103 ada 176 ve 178 parsel sayılı sırasıyla 4.214,58 ve 2.183,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ve 106 ada 32 parsel sayılı 21.001,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ...’in 103 ada 171, 178 ve 106 ada 32 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davasının feragat nedeniyle, 103 ada 176 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davasının sübut bulmadığından reddine, müdahil ... tarafından açılan davanın sübut bulmadığından reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 103 ada 171, 176 ve 178 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 106 ada 32 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Müdahil ..., çekişmeli taşınmazın evveliyatında annesinin babası ... oğlu ...’ye ait olduğu halde kadastro sırasında dayısının oğlu olan ... oğlu ... adına tespit edildiğini, kendisinin de taşınmazda dedesinden gelen 1/4 hissesi bulunduğunu belirterek, bu hissenin adına tescili istemiyle ... oğlu ... payına yönelik olarak dava açmıştır. Davalı ..., taşınmazı üçüncü kişilerden satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalıya ait olduğu, davalı tarafından sunulan satış senetlerinin dava konusu taşınmazı kapsadığı, zilyetlikle edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu, müdahilin iddiasını ispata yarar somut delil elde edilemediği gerekçesiyle müdahilin davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki, muris ... oğlu ...’nin verasete esas nüfus kayıtları veya veraset ilamı dosya içerisine alınmamış, müdahilin iddia ettiği gibi müdahil ve davalının aynı kökten gelip gelmediği araştırılmamıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, çekişmeli taşınmazın evveliyatının kime ait olduğunu bilmemekle birlikte, taşınmazın bir kısım şahıslarca çok eskiden beri düşek usulü kullanıldığını, taşınmazı kullananlar arasında müdahil ... ve davalı ...’nin de bulunduğunu beyan etmişlerdir. Ne var ki, yerel bilirkişilerin beyanları uyuşmazlığı aydınlatmaya elverir nitelikte olmayıp, özellikle müdahil ve davalının hangi hakka istinaden taşınmaza zilyet oldukları anlaşılamamaktadır. Ayrıca, taraf tanıkları da mahkemece usulünce davet edilerek keşifte dinlenmemiştir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, muris ... oğlu ...’ye ait verasete esas nüfus kayıtları dosya içerisine alınmalı, ardından çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, aynı yöntemle seçilecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin tümünün katılımıyla keşif yapılarak bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın evveliyatının kime ait olduğu, tarafların murisi olduğu iddia edilen ...’den mi intikal ettiği, yoksa davalı tarafça üçüncü kişilerden mi satın alındığı, muristen intikal ediyorsa mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı sorulup bu hususta maddi olaylara dayalı somut beyanları alınmalı, önceki keşif beyanları da dikkate alınarak beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, müdahil ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.