Esas No: 2018/13023
Karar No: 2021/3874
Karar Tarihi: 09.03.2021
5607 - 5015 sayılı Yasalara aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/13023 Esas 2021/3874 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607, 5015 sayılı Yasalara aykırılık
HÜKÜM : 5607 sayılı Kanuna Muhalefetten sanıklar ..., ..., ..., ..., ... haklarında Beraat,
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gümrük İdaresi vekilinin 22/11/2017 havale tarihli temyiz dilekçesinin dosya arasında bulunmamakla birlikte Uyap sisteminde mevcut olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Eylemin 5015 sayılı Yasaya Muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan zarar gören Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu olup suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında açılan kamu davalarının reddine ilişkin hükümlere yönelik katılan EPDK vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında 13/02/2012, sanık ... hakkında 13/03/2012 tarihli, sanık ... hakkında 13/02/2012 ve 13/03/2012 tarihli eylemler yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıklar hakkında ""çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında petrol ve petrol ürünleri kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı, ... hakkında 13/02/2012, sanık ... hakkında 13/03/2012 tarihli, sanık ... hakkında 13/02/2012 ve 13/03/2012 tarihli eylemler yönüyle bahsi geçen sanıklar hakkında iletişim tespit tutanakları içeriklerine göre eyleme iştirak ettikleri iddiasıyla 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kamu davası açıldığı ve mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmış ise de;
İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135.maddesindeki iletişim tespiti karar tarihinde yürürlükte olan düzenleme;
"Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır."
Şeklinde olup, yine aynı maddenin 6. fıkrası da,
"Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,
a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
1.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
2.Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
3.İşkence (Madde 94, 95),
4.Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
5.Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),
6.Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),
7.Parada sahtecilik (Madde 197),
8.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)
9.Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),
10.İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
11.Rüşvet (Madde 252),
12.Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
13.Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),
14.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
c) Bankalar kanunun 22 nci Maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74 üncü Maddelerinde tanımlanan suçlar.
Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 esas 2013/599 karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.
Bu itibarla,
Sanıklara atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 5015 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması ve Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03/12/2013 tarih ve
2011/5630 sayılı kararı ile sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçu nedeniyle Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verilmesi karşısında, adı geçen sanıklar yönüyle iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakla; dava konusu kaçak akaryakıt ile yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediklerini beyan eden, dosya kapsamında müsnet suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve müdafiileri ile katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
IV- Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan ve 27/01/2012, 13/03/2012, 24/04/2012 ve 13/11/2012 tarihli eylemler yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
V- Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan ve 27/01/2012, 13/02/2012, 13/03/2012 ve 24/04/2012 tarihli eylemler yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
VI- Sanık ... hakkında 13/11/2012 tarihli eylem yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10 maddeleri) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1- Gün adli para cezası, paraya çevrilirken yasa maddesi gösterilmediği gibi, temel gün adli para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adli para cezasının paraya çevrilmesi gerektiği kuralının gözetilmemesi,
2- 5237 sayılı TCK.nun 53/4. maddesinde yer alan "Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz" hükmüne aykırı olarak, sanık hakkında 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmolunduğu halde TCK.nun 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluklarına hükmedilmemesi,
3- Sanık hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
VII- Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan ve 27/01/2012, 24/04/2012 ve 13/02/2012 tarihli eylemler yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
VIII- Sanık ... hakkında 13/11/2012 tarihli eylem yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre sanık ..."ın kardeşi Ziya Yılmaz ile birlikte Yıldırım Petrol adlı kaçak akaryakıt satışı yapılmakta olan petrol istasyonu işletmekte olduğu, 13/11/2012 tarihinde istasyonda yapılan aramada ise sanık ..."ın sevk ve idaresindeki ... plakalı çekicinin yakıt deposundan sanık ... ve istasyon çalışanı olup sanık ..."nın kuzeni olan ..."ın birlikte santrifüj yardımıyla istasyondaki plastik tanka kaçak akaryakıt aktarımı yaptıkları, ikinci bir santrifüj ile ise plastik tanktan 4. no"lu yer altı tankına aktarım yapılmakta olduğu görülerek yapılan müdahale sonrası, plastik tankta 206 litre, yasal tanklarla bağlantısı bulunan 15 tonluk gizli yer altı tankında ise 1045 litre, 4 no"lu yer altı tankında ise 7 litre olmak üzere toplam 1258 litre kaçak akaryakıtın ele geçirildiği, sanık ..."ın 13/11/2012 tarihinde petrol istasyonunda yapılan aramada ele geçen 1258 litre kaçak akaryakıta ilişkin olay tutanağında da işletmeci olarak imzasının bulunması nedenleriyle sanık ..."ın üzerine atılı 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçunun 13/11/2012 tarihli eylem yönüyle sübuta erdiği ve sanığın bu eylem yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
IX- Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan ve 27/01/2012, 24/04/2012 ve 13/11/2012 tarihli eylemler yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
X- Sanık ... hakkında 27/01/2012, 13/02/2012, 13/03/2012 ve 27/04/2012 tarihli eylemler yönüyle 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükmü ile 27/01/2012, 13/02/2012, 13/03/2012 ve 24/04/2012 tarihli eylemler yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
XI- Sanık ... hakkında 13/11/2012 tarihli olayda istasyonda ele geçen gizli yer altı tankı nedeniyle 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/14. maddesine muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ve 13/11/2012 tarihli eylem yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanığın sahibi olduğu ve aşamalardaki savunma içeriklerine göre şirketteki tek yetkilisi kendisi olan, lisans belgesi de adına olan Yıldırım Petrol adlı iş yerinde 13/11/2012 tarihinde yapılan aramada sanık ..."ın sevk ve idaresindeki ... plakalı çekicinin yakıt deposundan sanık ... ve istasyon çalışanı olup sanık ..."nın kuzeni olan ..."ın birlikte santrifüj yardımıyla istasyondaki plastik tanka kaçak akaryakıt aktarımı yaptıkları, ikinci bir santrifüj ile ise plastik tanktan 4. no"lu yer altı tankına aktarım yapılmakta olduğu görülerek yapılan müdahale sonrası, plastik tankta 206 litre, yasal tanklarla bağlantısı bulunan 15 tonluk gizli yer altı tankında ise 1045 litre, 4 no"lu yer altı tankında ise 7 litre olmak üzere toplam 1258 litre kaçak akaryakıtın ele
geçirildiği, iş yerinin sahibi olan sanık ..."nın iş yerinde ele geçen yasal tanklara bağlı 15 tonluk gizli yer altı tankından ve iş yerinde ele geçen kaçak akaryakıttan haberdar olmamasının mümkün olmadığı, sanık ..."ın 13/11/2012 tarihli eylemde iş yerinde ele geçen kaçak akaryakıttan sorumlu bulunduğu, 13/11/2012 tarihli eylemin kül halinde suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/14. maddesindeki ""Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman bulunduranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır"" şeklindeki düzenlemenin suç tarihinden sonra yürürlüğe girdiği ve aleyhe olduğundan sanık hakkında tatbikinin mümkün olmadığı gibi ticari amaçla kaçak akaryakıt bulundurmak ve lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank bulundurmanın ayrı eylemler olduğu, bu nedenle olaya TCK"nun 44. maddesinin uygulanmasının da mümkün olmadığı gözetilmeksizin sanığın 13/11/2012 tarihli eylem yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde hükümler tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
XII- Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan ve 27/01/2012, 13/02/2012, 13/03/2012 ve 24/04/2012 tarihli eylemler yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan EPDK vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
XIII- Sanık ... hakkında 13/11/2012 tarihli eylem yönüyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
13/11/2012 tarihinde Yıldırım Petrol adlı işyerinde çalışmakta olan sanık ..."ın sanık ..."ın sevk ve idaresindeki ... plakalı çekicinin yakıt deposundan sanık ... ile birlikte santrifüj yardımıyla istasyondaki plastik tanka
kaçak akaryakıt aktarımı yaptığı, ikinci bir santrifüj ile ise plastik tanktan 4. no"lu yasal yer altı tankına aktarım yapılmakta olduğu sırada yakalandığı olayda sanığın üzerine atılı 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçunu işlediği gözetilerek, mahkumiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.