MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın uzun süredir arkadaşı olan ve emlakçılık yapan sanık ...’e arsa almak istediğini söylediği, sanık ...’in bir arsanın satılık olduğunu, buranın 2B arazisi olduğunu katılana belirttiği, iki gün sonra sanık ...’in arsa sahibi olan sanık ... ile katılanı bir araya getirdiği, katılanın arsayı gördükten sonra almaya karar verdiği ve sanık ... ile sözleşme yaparak arsa bedeli olarak 15000 TL‘ye anlaştıkları, katılanın sanık ...’e 3000,00 TL para verdiği,aynı gün Milli Emlak Müdürlüğü"ne dilekçe verdikleri, katılanın birkaç gün sonra ... Belediyesine gidip arsa ile ilgili görevlilerle görüştüğünde arsanın yeri olan 3047 adada belirtildiği gibi 2030 metrekare bir arsanın olmadığını öğrendiği, bu suretle sanıkların hileli hareketlerle katılanı aldatarak üzerilerine atılı dolandırıcılık ve özel belgede sahtacilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık ...’in sabit olan savunmasında suç konusu arsayı ... isimli kişiden satın aldığını ve arsanın tüm vergilerini ödediğini söylediğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, alım satıma ilişkin belge varsa istenilmesi satış sözleşmesinde bahsi geçen arsaya ilişkin güncel tapu kayıtlarının tüm tedavülleriyle getirtilerek incelenmesi, sanığın taşınmazı almış olduğunu iddia edilen kişinin dinlenilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Sanık ...’in hükümden sonra 24/07/2016 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.