Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/677
Karar No: 2022/7719
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/677 Esas 2022/7719 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacı lehine 27.538,40 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Davacı dava dosyasında ıslah yoluna gitmeden birleşen dava açarak daha fazla tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi ise davacı lehine asıl ve birleşen dava dilekçelerinde talep edildiği şekliyle toplam 41.982,97 TL maddi tazminat ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Temyiz incelemesinde, bozmadan sonra yapılan ıslahın zamanaşımına uğradığından bahisle fazla talebin reddedilmesi hatalı bulunmuştur. Ayrıca, kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176-177. maddeleri ve 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2022/677 E.  ,  2022/7719 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacı adına Av. ... ile ve adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dosya kapsamından, kaza tarihinin 20/04/2008 tarihi olduğu, aşamalarda davacının maddi zararının 41.982,98 TL olarak tespit edildiği, 04/12/2012 tarihli bu bilirkişi hesap raporunun davacı vekili tarafından yargılamanın 11/12/2012 tarihli celsesinde açıkça kabul edildiği, davacı vekilinin asıl dava dosyasında ıslah yoluna bavurmadan 10/12/2012 tarihinde açtığı birleşen dava ile 40.982,97 TL daha maddi tazminat ile 90.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin ilk kararında davacı lehine 27.538,40 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesinin bu ilk kararının taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesin’ce davacının sair temyiz itirazları reddedilerek davacının maddi zararının tespiti için yeniden hesap raporu alınması, hesaplanan maddi zarardan Kurum’ca bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilecek kısmınının indirilmesi ve çıkacak neticeye göre bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince bu bozma ilamına karşı direnme kararı verildiği, direnme kararının taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca özel dairenin davalı temyizini gözden kaçırdığı gerekçesiyle hem bozma kararının hem de direnme kararının kaldırıldığı ve dosyanın temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nce bu kez davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının maddi zararının tespiti için yeniden hesap raporu alınması, hesaplanan maddi zarardan Kurum’ca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin rücu edilebilecek kısmınının indirilmesi ve çıkacak neticeye göre bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verildiği, bu kez ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yeni hesap raporu alındığı, davacının maddi zararının 115.837,85 TL olarak belirlendiği, davacı vekilinin 22/06/2020 tarihinde ıslah dilekçesi verdiği ve daha önceden talep ettikleri toplam 41.982,97 TL maddi tazminat taleplerini 115.837,85 TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği, bu ıslah dilekçesinin davalı vekiline 27/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 29/06/2020 tarihli dilekçesi ile ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesinin temyiz incelemesine konu son kararında ıslahın zamanaşımına uğradığından bahisle davacı lehine asıl ve birleşen dosya dava dilekçelerinde talep edildiği şekliyle toplam 41.982,97 TL maddi tazminat ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdiği anlaşılmaktadır.
    Islah kurumu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176’ncı ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
    Islah, davacı veya davalının, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağı kapsamındaki usul işlemlerini, karşı tarafın iznine ve hâkimin onayına bağlı olmaksızın belli kurallar çerçevesinde bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmesini sağlayan bir usul hukuku kurumudur.
    Basit yargılama usulünün uygulandığı iş mahkemelerinde ıslah, 319’ncu maddeye göre iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı ile başlayıp tahkikatın sona ermesine kadar devam eden bir zaman kesiti içerisinde yapılabilir.
    04.02.1948 tarih ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile bozmadan sonra ıslah yapılmasının mümkün olmadığı kabul edilmiş ve sonrasında 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ise bozmadan sonra ıslah yapılmasının mümkün olmadığına dair içtihadı birleştirme kararının değiştirilmesinin gerekmediğine karar verilmiştir.
    Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesine 22.07.2020 tarihinde 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile eklenen fıkra ile bozmadan sonra da ıslah yapılabilmesinin önü açılmıştır. Buna göre; "Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz."
    Yapılan değişiklik ile kural olarak bozma ilamından sonra ilk derece mahkemesinde tahkikat ile ilgili bir işlem yapılması halinde tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılması mümkün hale getirilirken, iş bu kuralın istinası olarak, yapılacak ıslah ile bozma kararına uyulması ile ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağı hükmü getirilmiştir.
    Bilindiği üzere, usul hukuku alanında geçerli olan temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal uygulanmasıdır. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise usul hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olmasıdır. Nitekim 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “zaman bakımından uygulanma” başlığını taşıyan 448. maddesi; “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır.” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda, anılan yasal değişikliğin 28.07.2020 tarihi itibari ile yürürlüğe girdiği ve geriye yürüyerek 27.06.2020 tarihinde tamamlanmış ıslah işlemine uygulanma imkânının bulunmadığı dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı, bu şekildeki ıslah isteminin yok hükmünde olduğu kabul edilerek bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken, açıklandığı gibi esasen yok hükmünde olan ıslahın zamanaşımı yönünden irdelenerek hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Kabul ve uygulamaya göre de, davacı yararına maddi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden 6.257,79 TL vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesine karşın hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT’nin 13/3. maddesine aykırı olacak şekilde maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalı lehine 10.401,13 TL red vekalet ücreti takdir edilmesi isabetsizdir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
    O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davacı avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, 24/05/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi