Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/26139
Karar No: 2019/23425
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/26139 Esas 2019/23425 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/26139 E.  ,  2019/23425 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalıya ait ... Tekstil işyerinde 22.05.2002 tarihinden itibaren 17.07.2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, emeklilik sebebi ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshettiğini, ... Tekstil Konfeksiyon ... Atölyesi -... iken işyerinin ...’e devredildiğini ve ünvanın ... Tekstil Fason Konfeksiyon ... Atölyesi – ... olduğunu, aslında aynı olan kağıt üzerinde farklı görünen iki şirketin adresinin aynı olduğunu, çalışmanın aralıksız kesintisiz devam ettiğini, davacının haberi olmadan 09.02.2012 tarihinde çıkışı yapılarak 15.02.2012 tarihinde girişinin yapıldığını, aynı işyerinde ara vermeden çalışmaya devam ettiğini, 5 gün 08.00-20.00 arası çalıştığını, çoğu zaman 22.00-23.00’e kadar çalışmanın devam ettiğini, her cumartesi mesai yaptığını, yıllık izinlerin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile bır kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.
    Davalı ...’ın vefat ettiği, bu sebeple mirasçıları davaya dahil edilmiş, davalı ... dışındaki mirasçılar tarafından mirasın reddine ilişkin dilekçeler sunulmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işyeri devri olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir. Dairemizin kökleşmiş içtihatları da bu yöndedir .
    Somut olayda davacının 22.05.2002 – 09.02.2012 tarihleri arasında 1176505 sicil numaralı..., 15.02.2012- 2014 Nisan ayları arasıda 1438224 sicil numaralı ... ünvanlı iş yerlerinden sigorta bildiriminin yapıldığı, emeklilik sebebi ile iş sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadar Sosyal güvenlik kayıtlarına göre iki farklı işverende çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları işyerinin ... Tekstil olduğunu, öncesinde başka kişiye ait olduğunu ... tarafından üzerine alındığı beyan edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı şahısların işlettiği işyerinin ... Tekstil olduğu ve çalışmaların aynı işyerinde sürdürüldüğü belirtilerek mahkemece işyeri devri hükümlerine göre sorumluluğa gidilmiş ise de yapılan araştırma yetersizdir. Sigorta kayıtlarına göre davalı işyerinin faaliyet alanı aynı adresleri farklıdır. Tüm ticaret sicili kayıtları ilgili ticaret sicili müdürlüğünden celp edilerek incelenmelidir. Mahkemece gerektiğinde konunun uzmanı olan bilirkişiden alınacak raporla; işyerinin devredilip edilmediği, çalışan işçilerden varsa kaçının çalışmaya devam ettiği veya davalı ... tarafından bu işyerini devir ilişkisinden bağımsız olarak işletip işletmediği açıklığa kavuşturulup bu konudaki deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi bozma sebebidir.
    2-Taraflar arasında davacının, ulusal bayram genel tatil ücret alacağı ve fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Ulusal bayram genel tatil ücret alacağı bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
    Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma ücret alacağı ile ulusal bayram genel tatil ücret alacağı ise 22.05.2002 - 17.07.2013 tarihleri arası tanık beyanları esas alınarak hesaplanmıştır. Davacı tanıklarından biri davacı ile birlikte 2003- 2008 yılları arası, diğeri ise on yıl kadar birlikte çalıştığını, 2012 yılında tekrar işe girdiğini ve 7 ay kadar çalışıp ayrıldığını beyan etmiş olup; tanıklar ancak kendi çalışma dönemlerindeki çalışma şekli ile ilgili bilgi sahibi olabilirler ve tanıklıklarına ancak kendi çalışma dönemleri ile sınırlı olarak itibar edilebilir. Bu durumda; tanıkların davalı işyerinde çalışma sürelerini gösteren Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları temin edilmeli, davacı ile birlikte çalıştıkları sürelerle bağlı kalınarak talep konusu alacaklar konusunda bir değerlendirme yapılmalıdır. Belirtilen yön gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi