Esas No: 2021/13031
Karar No: 2022/7732
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/13031 Esas 2022/7732 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/13031 E. , 2022/7732 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, verilen ilk kararda hükümde belirtilen gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kısmen kabul ve reddine dair karara karşı davalılardan ... ve .... vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince davalı .... istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin ise istinaf isteminden vazgeçmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın davalılardan .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kısmen kabul ve reddine, dair verilen kararın, davalılardan .... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
A) Davalı .... vekilinin asıl dava dosyasında sigortalı müteveffa ... lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile birleşen dava dosyasında ..., ..., ... lehlerine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir
Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL’dir.
Somut olay incelendiğinde, asıl dava dosyasında davacı müteveffa ... lehine 32.762,56 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminatın mirasçılarına miras payları oranında aidiyetine, birleşen dava dosyasında ise davacı ... lehine 18.941,55 TL maddi ve 7.500,00 TL manevi, ... lehine 6.402,20 TL maddi ve 7.500,00 TL manevi, ...lehine 1.092,48 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminat ve ...lehine 15.000,00 TL manevi tazminatın davacılara ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın daha önce Bölge Adliye Mahkemesi incelemesinden geçtiği ve bozma kararı gereğince esastan redde dair kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği bu halde ilk derece mahkemesinin bozma kararı üzerine vereceği karar yönünden kesinlik sınırının HMK’nun 362/1-a maddesinde belirtilen temyiz kesinlik sınır olduğu açıktır.
O halde davalı .... vekilinin temyiz konusu yaptığı anılan maddi ve manevi tazminat hükümlerinin birbirlerinden bağımsız olarak karar tarihinde yürürlükte olan 72.070,00 TL’lik temyiz (kesinlik) sınırının altında kaldığı anlaşılmakla davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B) Davalı .... vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplerle temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalılardan Ray Sigorta AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin ya da şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dâhilinde kefili durumundadır. Karayolları Trafik Kanuna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunlu bulunmakla beraber, bu tür sigorta sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile sigorta sözleşmesi poliçeye bağlanmak suretiyle kurulur.
Davalı ... şirketinin sorumluluğu sigorta sözleşmesine dayanmakla birlikte, bu sorumluluğun sınırı poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla davalı işverenin sorumlu olduğu tutardır.
Somut olayda davalı ....’nin sorumluluğunun kaynağı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi olup anılan poliçede sakatlanma ve ölüm teminatı poliçe limitinin 150.000,00 TL olarak gösterilmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesince verilen kararda sigortanın sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunun belirtilmesi yerinde olmuş ise de; sigorta poliçe limitinin gerekçede 150.000,00 TL yerine 225.000,00 TL olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, anılan açıklamalar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı .... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları ile HMK 369.maddesi kapsamında kanunun açık hükmüne aykırılıklar nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmalıdır.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370.maddesi hükmü gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ... 29. İş Mahkemesinin 20.10.2020 tarih ve 2019/463 E- 2020/410 K sayılı ilamının gerekçesinde yer alan poliçe limiti ile ilgili “225.000 TL” ibaresinin silinerek yerine “150.000,00 TL” yazılmak suretiyle hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı ....’ne iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 24.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.