16. Hukuk Dairesi 2016/6085 E. , 2019/6723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 69 ve 145 ada 24 parsel sayılı 11.519,72 ve 6.332,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iştiraken ...,... ve ... adına; 102 ada 73, 77, 105 ada 1, 2, 3, 145 ada 21, 22, 23 parsel sayılı 12.214.31, 18.069.95, 6.079.89, 6.261.61, 6.358.85, 5.205.69, 4.543,91 ve 4.488,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 102 ada 73 parsel ...102 ada 77 parsel 1/3’er payla ... ve ..., 105 ada 1 parsel ..., 105 ada 2 parsel ..., 105 ada 3 parsel ..., 145 ada 21 parsel 1/2’şer payla ... ve ..., 145 ada 22 parsel ... 145 ada 23 parsel 1/3’er payla ...ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 102 ada 69, 73, 77, 105 ada 1, 2, 3, 145 ada 21, 22, 23, 24 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ... vekili, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ...’tan intikal ettiği iddiasıyla dava açmış ve davacının murisi ... tarafından, diğer bir kısım mirasçıya karşı muris ...’tan gelen hakka dayanılarak açılan ve hisseye vaki el atmanın önlenmesine karar verilip 13.10.1987 tarihinde kesinleşen Selendi Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1985/84 Esas, 1987/36 Karar sayılı kararını delil olarak sunmuştur. Davalı ... ve ... vekili, dava konusu taşınmazların kök muris ...’ten kaldığını ancak 70 yıl önce taksim yapıldığını ve bu süre zarfında herhangi bir niza doğmadığını belirterek davanın reddini istemiş, diğer bir kısım davalılar da duruşmada, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, müşterek muris ...’a ait çekişmeli taşınmazların mirasçıları arasında taksim edildiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Öncelikle yargılama sırasında çekişmeli 102 ada 69 ve 145 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ...’ın mirasçılarından ..., ... mirasçılarına, ... mirasçılarına ve ... mirasçılarına, 145 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ...’a ve ...’ın mirasçılarından ...,...’ya tebligat yapılmamış ve davadan haberdar edilmemişlerdir. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi doğru olmadığı gibi, yerel bilirkişilerin mirasçılar arasında taksim yapıldığını duydukları ancak tüm mirasçıların katılıp katılmadığını ve içeriğini bilmediklerine dair yetersiz ve soyut beyanlarına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi de isabetsizdir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, davadan haberdar olmayan davalı tespit maliki mirasçılarını davaya usulünce dahil etmeleri için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, davaya dahil edilen taraflardan iddia, savunma ve delilleri sorulmalı, sunmaları halinde delilleri toplanmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerin tümü ve taraf tanıklarının katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, dinlenecek bilirkişi ve taraf tanıklarından, muris ...’ın ölümünü takiben terekesinin tüm mirasçılarının ya da temsilcilerinin katılımıyla taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse hangi tarihte taksim edildiği, davada taraf olmayan mirasçılar da dahil her bir mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiği, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiği ve davaya konu taşınmazların taksimde tespit maliklerine düşüp düşmediği, taşınmazların ne zamandan beri, kim tarafından ne şekilde zilyet edildiği, mirasçılar adına tespit edilen dava dışı taşınmazların tutanakları incelenerek miras yoluyla gelen hak ve taksime dayalı olarak tespit edilenlerin muris ...’tan mı intikal ettiği ve kim tarafından kullanıldığı maddi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; Selendi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1985/84 Esas, 1987/36 Karar sayılı dosyasında verilen hisseye vaki el atmanın önlenmesine ilişkin kararın infaz edilip edilmemesinin, mahkeme gerekçesinin aksine taksimin ispatı yönünden tek başına önem arz etmediği, ancak bu kararın kesinleştiği tarihle kadastro tespit tarihi arasında uzunca bir süre geçmiş olup bu süre zarfında da mirasçılar arasında taksim yapılmış olabileceği, bunun da ancak belirtilen şekilde yapılan inceleme ve araştırma sonucu ortaya çıkacağı göz önüne alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.