Esas No: 2021/5078
Karar No: 2022/1375
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 13. Daire 2021/5078 Esas 2022/1375 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/5078 E. , 2022/1375 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/5078
Karar No:2022/1375
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI ) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı yayın kuruluşu tarafından, Osmaniye il merkezine yönelik … MHz frekansından "…" çağrı işareti ile izinsiz radyo yayını yapıldığından bahisle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 33. maddesi uyarınca izinsiz yayının durdurulması yönünde uyarılmasına ilişkin … tarih ve E…. sayılı işlem ile bildirilen … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının kendisine yönelik kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin 1995 yılında karasal ortamda ulusal (R1) yayın lisans müracaatında bulunduğu, anılan başvuruya ek çizelgede Osmaniye il merkezinin de yer aldığı, ancak anılan yerleşim yerinde yayın izninin bulunduğuna dair hiçbir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, 2005 yılında Üst Kurul'a bildirdiği ulusal radyo vericilerine ilişkin listede söz konusu yerin bulunmadığı, yine 2011 yılı kanal/frekans kullanım bedeli tahakkuk ettirilen yerler arasında da anılan yerleşim yerinin bulunmadığı, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'u yürürlükten kaldıran 6112 sayılı Kanun ile konu hakkında yeni hukukî düzenlemeler getirildiği, anılan Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca yeni Kanun'a göre uygulama yapılıncaya kadar sadece 3984 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi kapsamında karasal ortamda yayında olan radyo ve televizyon kuruluşlarının, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla yayınlarına devam etmelerine imkân tanınarak yeni bir geçiş süreci öngörüldüğü, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, 3984 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi kapsamında Osmaniye il merkezinde herhangi bir yayın izni bulunmadığı anlaşılan davacı hakkında izinsiz yayın yapılan yerdeki yayının durdurulmasına dair tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Üst Kurul'a 1995 yılında yapılan lisans başvurusunda belirtilen yerleşim yerlerinde yayın yapıldığı, Osmaniye il merkezinin de söz konusu başvuruda yer aldığı, bu sebeple anılan yerde yayın iznine sahip olduğunun kabulü gerektiği, kanal/frekans yıllık kullanım bedeline ilişkin verici bildirim listesi kayıtlarının Üst Kurul tarafından hazırlanarak internet ortamından gönderildiği ve buna müdahale etme şanslarının olmadığı, Anayasa'nın 133. maddesi gereğince, gerekli şartları taşıyan her kuruluşun radyo ve televizyon yayın faaliyeti yapma hakkı bulunduğu, davalı idarenin kurulduğu tarihten itibaren uzunca bir süre geçmesine rağmen frekans tahsisine ilişkin ihaleler ve gerekli sair düzenlemelerin hâlen yapılmadığı, ne zaman yapılacağı belli olmayan bir ihale nedeniyle yayın yapmak için başvuruda bulunan kuruluşların başvurularının reddedilmesinin Anayasayla güvence altına alınan "basın hürriyeti" ve "haberleşme hürriyeti" başta olmak üzere temel hak ve hürriyetlerin ihlâl edilmesine yol açtığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.