Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2016/2904
Karar No: 2022/1381
Karar Tarihi: 31.03.2022

Danıştay 13. Daire 2016/2904 Esas 2022/1381 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/2904 E.  ,  2022/1381 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2016/2904
    Karar No:2022/1381

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İletişim Hizmetleri A.Ş.
    VEKİLLERİ : Av. …
    Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLLERİ : Av. …,
    Av. …

    İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 27/06/2009 tarih ve 27271 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Numaralandırma Yönetmeliği ile 04/09/2012 tarih ve 28401 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Numaralandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında düzenlenen 7 haneli yerel aranır numaralardan 10 adetinin kendilerine tahsis edilmesine yönelik olarak 23/09/2013 tarihinde davacı şirket tarafından yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirket tarafından 06/05/2013 tarihli yazı ile, 444 ile başlayan numaralardan kullanılmayan yerel aranır numara var ise bu numaralardan tahsis edilmesi, eğer bu numaralar Türk Telekom tarafından kullanılıyor ise 333, 666, 777 veya 888 ile başlayan numaralardan tahsis edilmesi, bu talebin de mümkün olmaması hâlinde tüketiciler gözünde ayırt edilebilecek nitelikte yerel aranır numaralardan ilk üç hanesi aynı olan 7 haneli 10 adedinin kendilerine tahsisinin istenildiği, bu talebin davalı idarece … tarih ve … sayılı yazıyla reddedildiği, daha sonra davacının … tarih ve … sayılı yazıyla başka bir tüzel kişi ile davalı idare arasındaki davada kullanılan savunma dilekçesinden bahisle talebini tekrarladığı, taleplerinin zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; davacı şirketin, davalı idareden Numaralandırma Yönetmeliği kapsamında düzenlenen yerel aranır numaralardan, ilk üç hanesi aynı olan 7 haneli 10 adedinin kendilerine tahsisini istediği, 444'lü numaraların dolu olması hâlinde 333, 666, 777, 888 gibi rakamlarla başlayan numaralardan ya da herhangi bir yerel aranır numaranın tahsis edilmesini istediği, Numaralandırma Yönetmeliği'nin Ek-A1'inin 5. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendine göre, 444 ile başlayan 7 haneli numaraların … A.Ş.'ye tahsisli olduğu, dolayısıyla 444 ile başlayan yerel aranır numaraların davacıya tahsisinin mümkün olmadığı, 333, 666, 777, 888 gibi rakamlarla başlayan numaraların tahsis edilmesinin ise, yeni yerel aranır numaralar belirleyebilmek için hâlihazırda tüm coğrafi alan kodları ve mobil alan kodları altındaki bu blokların boş bulunması gerektiği, dolayısıyla bahsedilen tahsisin yapılabilmesi için tahsis edilecek numaraların boşaltılmasının gerekeceği, bu işlemin de bu numaraların sahibi olan kullanıcılar açısından sorun oluşturacağı, örneğin 333 ile başlayan bir numara tahsis edildiğinde tüm alan kodları altındaki o numaranın boşaltılması gerekeceği, bunun da boşaltılacak numarayı kullanan tüketiciyi mağdur edeceği görüldüğünden anılan şekilde tahsis yapmanın mümkün olmadığı, davacının istediği takdirde hâlihazırda işletmecilere tahsisli 10 haneli konumdan bağımsız numaralar ya da coğrafi numaraları alabileceği, bu numaralar üzerinden yerel aranır numaralarla sunulan hizmetlerin sunulması açısından bir kısıtlama getirilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin Numaralandırma Yönetmeliği'nin 5. maddesinde belirtilen ilkeleri gözetmediği ve sektör içinde hakim konumdaki Türk Telekom ve alternatif işletmecilere eşit şartlarda davranmadığı ve taraflar arasında ayrımcılık yaptığı, dava konusu işlem ile sektörde etkin rekabetin geliştirilmesinin engellendiği, tüketici refahı ve kamu yararı gözetilmediği, 7 haneli ve 444'lü numaraların Türk Telekom tarafından özellikli bir hizmet olarak müşterilerine sunulduğu, kendilerinin meşru beklentisi de normal cağrafi ve göçebe numara atadığı abonelerinin, “alan kodu” içinden yani 7 hane olarak yerel aranır numaraları sayesinde arama yapabilmelerini sağlamak olduğu, alternatif işletmecilerden sabit telefon hizmeti alan kurumsal müşterilerin yerel aranır numara hizmetini sadece Türk Telekom'dan alabildiği, bu durumun yeni kurumsal müşteriler bulunması önünde bir engel teşkil ettiği ve hâlihazırda müşterisi olan kurumsal müşterilerini 7 haneli yerel aranır numara hizmeti sunamamasından dolayı kaybetmek riski ile karşı karşıya olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, usule ilişkin olarak, davanın süresinde açılmadığı; esasa ilişkin olarak, Numaralandırma Yönetmeliği'nin EK-A1'in 5. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre hâlihazırda 444 ile başlayan 7 haneli numaraların … A.Ş.'ye tahsisli olduğu, yeni yerel aranır numaraların belirlenmesi yetkisinin ise idarelerinde bulunduğu, numaranın kıt kaynak olduğu ve mevzuata göre bu kıt kaynakların etkin ve verimli kullanılmasının esas olduğu, bu prensip çerçevesinde henüz tahsis edilmek üzere belirlenmiş yeni bir yerel aranır numara bloğunun bulunmadığı, 7 haneli bir yerel aranır numaranın belirlenerek kullanıma açılabilmesi için hâlihazırda tüm coğrafi alan kodları ve mobil numara alan kodları altındaki bu blokların boş bulunması gerektiği, bu numaraların boşaltılmasının ise ciddi tüketici şikâyetlerine ve mağduriyetlerine sebep olabileceği, 10 haneli bir yerel aranır numaranın kullanıma açılmasına ilişkin olarak hâlihazırda işletmecilere tahsisli 10 haneli konumdan bağımsız numaralar ya da coğrafi numaralar tahsis edildiği ve işletmecilere bu numaralar üzerinden yerel aranır numaralarla sunulan hizmetlerin sunulması açısından ilgili mevzuat çerçevesinde bir kısıtlama getirilmediği, dolayısıyla işletmecilerin anılan hizmetleri örneğin 850 XXXXXXX alan kodlu numaralar ile sunabildiği, hâlihazırda durum böyle iken, 10 haneli yeni bir yerel aranır numara bloğunun belirlenmesine gerek olmadığı, aksi durumun numaraların etkin ve verimli kullanılması ilkesine uygun düşmeyeceği, 7 haneli yerel aranır numara tahsis edilmemiş olması sebebi ile davacının sunamadığı bir hizmetin söz konusu olmadığı, Yönetmelik değişikliği ile birlikte 444 yapısındaki bilgi ve danışma numaralarının tanımının değiştiği, bu sayede bilgi ve danışma hizmetleri olarak geçen hizmetlerin, 7 haneli 444 yapısı dışındaki numaralar üzerinden de farklı işletmeciler tarafından sunulmasının önü açıldığı, davacının iddialarının mesnetsiz olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi