22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/25056 Karar No: 2019/23414 Karar Tarihi: 16.12.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/25056 Esas 2019/23414 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/25056 E. , 2019/23414 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkiline 2001 yılından önceki dönemde verilmediğini ileri sürdüğü yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalılar Cevaplarının Özeti: Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece; toplanan delillere ve ek bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının kadroya geçmeden önceki dönemde hak kazandığı yıllık izin ücreti alacağının olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece ek bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının sadece 11 ayı (330 gün) aşan çalışmalar yönünden yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığının kabulü Dairemiz içtihatlarına uygundur. Ancak, talebe dayanak toplu iş sözleşmelerinde hizmet süresi 1 yıldan 5 yıla kadar olanlara 22 işgünü, 5 yıldan fazla 10 yıldan az olanlara 28 işgünü ve 10 yıldan fazla olanlara 30 işgünü olarak öngörülmüş olmakla, bu hükümlere göre davacının 2 yıl için 56 gün yıllık izin hakkının bulunduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.