19. Hukuk Dairesi 2017/5081 E. , 2019/2491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında bonoya dayalı takip başlattığını, takibe konu bononun müvekkili şirketin Müdürü ... ’nun müdürlük görevinin sona ermesinden sonra tanzim edildiğini, bononun vade ve düzenleme tarihlerinde tahrifat yapıldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin müvekkilinden borç para aldığını, senede karşı iddiasını yazılı belgeyle ispatlaması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporlarına göre, senedin düzenleme tarihinde tahrifat yapılmadığı, 15.12.2013 olan ödeme günündeki “3”rakamının “2”olarak değiştirildiği, ancak ödeme tarihinin yazıyla “onbeş Aralık 2012”olarak belirtildiği, bu kısımda herhangi bir tahrifat olmadığı, bu nedenle senedin geçersiz olduğu iddiasının yerinde olmadığı, senedin düzenlendiği tarihte dava dışı ... ’nun şirket müdürü olmakla birlikte, davacının ticari defterlerinde yapılan incelemede dava konusu bononun kayıtlı olmadığı, davalıyla herhangi bir ticari ilişkiye rastlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.12.2015 tarih ve 2015/7437 Esas – 2015/16554 Karar sayılı bozma ilamında "Dava konusu kambiyo senedinin vade tarihinde tahrifat yapılmış olması, senedin kambiyo vasfını etkilemez. Senet, görüldüğünde ödenecek senet vasfında olur. Senedin düzenleme tarihinde tahrifat olmadığına göre, düzenlendiği tarihte temsile yetkili şahsın imzasını taşıdığından kambiyo senedine karşı bedelsizlik iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Defter kayıtlarında senedin kayıtlı olmaması senedin bedelsiz olduğunu göstermez. Mahkemece açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir." denilmek suretiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya göre, davalı vekilinin 26.06.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde, davacı şirketin davalıdan borç para aldığını ve karşılığında davaya konu senedi verdiğini belirttiği, davalı asilin ise ... Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu 28.10.2013 tarihli savunmasında, dava dışı ... 60.000,00 TL borç verdiğini, ... borcun 15.000,00 TL"sini ödeyip kalan 45.000,00 TL "si için de borçlusu davacı olan bonoyu düzenleyip verdiğini ve ... borcunu ödemeyince senedi takibe koyduğunu belirttiğini, davalı asilin savcılıktaki bu ifadesinden davacı şirketin davalıdan herhangi bir nakit para almadığı, davalıdan para alan kişinin dava dışı ... olduğu, ... da davalıya olan para borcunu ödememesi üzerine davacı şirket adına bono düzenleyip verdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı şirketin söz konusu bono nedeniyle kendisine herhangi bir borcu olmadığını bildiği halde borçlu olmayan davacı şirket hakkında takip başlatması nedeniyle de davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma ilamı gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Dava kambiyo senedinde tahrifat iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup önceki bozma kararımızda belirlendiği üzere vade tarihinin bulunmaması senedin geçerliliğini etkilemediği gibi senet, düzenlenme tarihinde davacı şirket temsilcisi tarafından imzalanmış ve iddianın yazılı delille ispatının gerektiği belirlenmiştir. Mahkemece davalının ceza dosyasındaki beyanı esas alınarak karar verilmiş ise de, söz konusu beyan karar düzeltme incelemesi sırasında da ileri sürülmesine karşın Dairemizce tashihi karar sebebi yapılmamıştır. Bu durumda bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken usuli kazanılmış hakkı ihlal edilecek şekilde ve eylemli direnme niteliğinde verilen yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.