1. Hukuk Dairesi 2016/3823 E. , 2019/4073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, kök mirasbırakan ...’in maliki olduğu 201, 224 ve 412 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıların mirasbırakanı olan oğlu ...’e satış yoluyla temlik ettiğini, bunun üzerine mirasçıların muris muvazaasına dayalı olarak ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/1068 esas sayılı dosyasında açtıkları davanın kabul edilerek kesinleştiğini, ancak mirasbırakanın eşi ...’in dava açmadığını, eşinden gelen ¼ payın ...üzerinde kaldığını, anneleri olan mirasbırakan Şerife’nin payına yönelik dava açtıklarını, 201 ve 204 sayılı parsellerin ifraz neticesinde 395 ada 2, 3, 4, 6 ve 7 ile 368 ada 6 sayılı parsellere gittiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı, mirasbırakan ...’in sağlığında herhangi bir hak talebinde bulunmadığını, bu nedenle davacıların da bulunamayacağını, temlikin mal kaçırma amaçlı yapılmadığını, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, daha önce açılıp, kabul ile sonuçlanan ve kesinleşen mahkeme kararının eldeki davada güçlü delil olduğu, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan Ramazan Kesen’in davalıların mirasbırakanı ...’e yaptığı temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01.04.1997 tarih ve 1996/1068 esas 1997/282 sayılı kararı ile saptandığı, eldeki davada güçlü delil teşkil ettiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, mirasbırakan ...’in davalıların mirasbırakanı ...’e temlik ettiği pay üzerinden, mirasbırakan ...’ın eşi ...’e isabet edecek ¼ pay gözetilerek, ...’in ... 3. Noterliği’nin 16.04.2013 tarih ve 5858 yevmiye no’lu veraset ilamı uyarınca davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporu dikkate alınarak ve 412 sayılı parsel yönünden dava dışı paydaşın da payını kapsar biçimde infaza elverişli olmayan bir hüküm kurulması doğru değildir.Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı üzere iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.