Esas No: 2022/166
Karar No: 2022/1191
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/166 Esas 2022/1191 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/166 E. , 2022/1191 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/166
Karar No : 2022/1191
TEMYİZ EDENLER : 1-DAVACI: …
VEKİLİ : Av….
2-DAVALI: … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN KONUSU : Danıştay Onikinci Dairesinin 12/03/2021 tarih ve E:2019/7809, K:2021/1282 sayılı kararının, davacı tarafından esas yönünden, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü … Sosyal Güvenlik Merkezinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosunda görev yapmakta iken 540 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 34. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Başkanlık oluru ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı emrinde geçici olarak görevlendirilen davacı tarafından, geçici görevli olduğu 2008 yılı Aralık ayı ilâ 2011 yılı Mayıs ayı arasındaki dönemde ödenen ek ödeme tutarının adına borç çıkarılmasına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü işleminin ve bu işlemin dayanağı olan 08/05/2007 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın 6. maddesinin (ı) bendi ve 27/01/2010 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın 7. maddesinin (ğ) bendinin geçici görevlendirmede ek ödeme yapılmayacağına ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 12/03/2021 tarih ve E:2019/7809, K:2021/1282 sayılı kararıyla;
Danıştay Onbirinci Dairesince düzenleyici işlemler yönünden davanın reddine ve bireysel işlemin iptaline yönelik verilen 10/02/2015 tarih ve E:2012/5051, K:2015/311 sayılı kararın iptale ilişkin kısmının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/01/2018 tarih ve E:2015/3701, K:2018/20 sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmesi üzerine, bozma kararına uyularak,
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun dava tarihinde yürürlükte olan 28. maddesinin 2. fıkrası ve dava konusu mevzuat hükümleri uyarınca yararlandırılmasına imkân olmadığı halde idarenin açık hatası sonucu ilgili dönemde davacıya ek ödeme yapılmış olduğu görüldüğünden, yapılan ek ödemenin tahsili amacıyla 2008 yılı Aralık ayı ilâ 2011 yılı Mayıs ayı arasındaki döneme ilişkin olarak davacı adına borç çıkarılmasına yönelik 18/10/2011 tarihli işlem ile davacı tarafından bu işleme karşı yapılan başvurunun reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, ilk kararda davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiğinden, bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, yapılan ek ödemelerin tarafının gerçek dışı beyanı veya hilesi ile yapılmadığı, ayrıca kolayca anlaşılabilecek kadar açık bir hataya dayanmadığı, ek ödemenin yapılmasında herhangi bir kusurunun da söz konusu olmadığı, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararına göre de somut olaydaki gibi idarece hatalı ödemenin geri alınmasının ancak dava açma süresi içinde mümkün olduğu, bu süre geçtikten sonra hakkında tesis edilen borç bildirim belgesine yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, temyize konu “davanın reddi” kararının 12/03/2021 tarihli yeni bir ilam olduğu, 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, kararın vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/01/2018 tarih ve E:2015/3701, K:2018/20 sayılı kararında belirtilen bozma gerekçesi göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 12/03/2021 tarih ve E:2019/7809, K:2021/1282 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2022 tarihinde, esas yönünden oybirliği, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Uyuşmazlıkta ilk olarak, Danıştay Onbirinci Dairesinin 10/02/2015 tarih ve E:2012/5051, K:2015/311 sayılı kararıyla "kısmen iptal, kısmen ret" hükmü kurulmuş ve kararın verildiği tarihteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı ve davalı idare lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Anılan kararın davanın reddine ilişkin kısmı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, iptale ilişkin kısmı ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/01/2018 tarih ve E:2015/3701, K:2018/20 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 12/03/2021 tarih ve E:2019/7809, K:2021/1282 sayılı temyizen incelenen kararında ise bozulan kısım hakkında, davanın reddine hükmedilmiştir.
Bu durum, bakılan davanın nihayetinde, 12/03/2021 tarihinde tümüyle davalı idarenin lehine sonuçlanması sonucunu doğurmuştur. Her ne kadar davalı idareye 2015 yılı tarifesine göre 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; 2021 yılında davalı idare lehine verilen karardan dolayı, vekilin emeğinin bu tarihe kadar devam ettiği hususu da göz önüne alındığında, mükerrerliğe yol açmayacak şekilde, ilk kararın verildiği 10/02/2015 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile son kararın verildiği 12/03/2021 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen tutarlar arasındaki farkın ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, temyize konu Daire kararının, davalı idare lehine fark vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, onama kararının bu kısmına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.