Esas No: 2019/6426
Karar No: 2022/1122
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/6426 Esas 2022/1122 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/6426 E. , 2022/1122 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6426
Karar No : 2022/1122
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İçecek Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım alışlarını sahte fatura ile belgelendirdiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2016/Kasım dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının mal ve hizmet alımında bulunduğu ... Reklam Mantolama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen ... tarih ve .... sayılı vergi tekniği raporunda özetle, ... adresinde ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyeti üzerine mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyetin .... tarihi itibariyle re'sen terk ettirildiği, işe başlama tarihinin ise 29.06.2016 tarihi olduğu, şirketin tek ortaklı olduğu ve genel müdürün de aynı kişi olduğu, defter belge isteme yazısının tebliğ edildiği ancak ibraz edilmediği, şirketin işyeri adresinde yapılan 30.06.2016 tarihli yoklamada, elektrik, su ve doğalgaz aboneliğinin başka şahıs-şirket üzerine olduğu, adreste ... İnşaat adında firma olduğu ancak taşındığı, işyerinin aylık kirasının 500,00TL olduğu, herhangi bir emtianın olmadığının beyan edildiği, 2 koltuk ve 1 masa bulunduğu, faaliyet konusunun ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyeti olduğunun beyan edildiği, mükellefin sorulan sorulara cevap veremediği, işyerinin faaliyet ve kapasitesinin uygun olmadığının tespit edildiği, 24.08.2016 tarihinde şirket yetkilisinin ikametgah adresinde yapılan yoklamada, babasının verdiği bilgiye göre şirket yetkilisi olan kızı ....'nun şirket kuracak sermayesinin olmadığı, öğrenci olduğu, kandırıldığını düşündüğünü beyan ettiği, ... tarihinde şirket adresinde yapılan yoklamada, adresin kapalı olduğu, ... tarihli yoklamada, emtia bulunmadığı, bilgisayar, masa , sandalye, yazıcı olduğu, 05/04/2017 tarihinde yapılan yoklamada, adresin boş olduğu, çevre esnafının mükellefin bir buçuk aydan beri adreste olmadığını beyan ettiği, mükellefin 2016 dönemi KDV matrahının toplam 13.715.458,3TL olduğu, ödenmesi gereken kdv'nin ise 9.435,16TL olduğu, mükellefin işçisinin bulunmadığı, 2016 yılı tahakkuk eden vergi miktarının 21.052,27 TL tahsil edilen tutarın ise 522,90TL olduğu, mükellefin 2016 dönemi Bs formuyla 13.714.785,00TL satış beyan ettiği, mükelleften mal aldığını beyan eden eden mükelleflerin ise Ba formuyla 12.070.284,00TL alış beyan ettikleri, mükellefin mal satışı yaptığı 13 firmanın sahte belge kullanma veya düzenleme sebebiyle özel esaslarda bulunduğu, mükellefin Bs formu ile davacıya yaptığı satışı beyan ettiği ancak davacının karşılık Ba vermediği, mükellefin 2016 dönemi Ba formu ile 1.033.400,00TL mal alışı olduğunu beyan ettiği ancak o yıl mükellefe mal sattığını bildiren herhangi bir mükellef bulunmadığı, mükellefin mal alışında bulunduğunu beyan ettiği dört firma hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi incelemesinin devam ettiği ve özel esaslara tabi oldukları, mükellefin mali müşavirliğini yapan ...'ın ifadesinde firma yetkilisinin ... olduğu, yetkili ile bir kez noterde bir kez de işyerinde görüştüğü, ...dışında kimseyle muhatap olmadığı, işyerinde bir bayan ve iki erkeğin olduğu ancak tanımadığı, evrakların bazen kargo ile bazen de birileri tarafından elden bırakıldığı, ilk konuşmalarında reklam panoları, bilbord, afiş vb işleri yapacağının söylendiği, firma hakkında dikkatini çeken Ba-Bs formlarını verirken yüksek tutarlı alım ve satımlarının olduğu, bu konu hakkında şirket yetkilisini uyardığı, sonrasında defterlerini bıraktığı ve beyanname vermediğini beyan ettiği tespitlerine yer verilmiş olduğu ve yukarıda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, mükellefin çalışanının olmadığı, yapılan yoklamalarda emtiasının ve deposunun bulunmadığı, yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediği, mükellefin ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyeti ile iştigal etmesine rağmen davacıya düzenlendiği faturada broşür, katalog, kartvizit, zarf, dosya, makbuz vb ürünlerin satışının yapıldığı, mükellefin bs-ba ve ba-bs formlarının uyumsuz olduğu, davacının ba formu ile mükelleften yapmış olduğu alışı beyan etmediği, mükellefin iş yerinde çalışanı, işçisi, emtiası, deposu olmadığı halde bs,ba analizinde tespit edilen tutarlarda fatura düzenlemesinin ve bu ciroyu (13.715.458,3TL) elde edecek kapasitesinin olmaması karşısında söz konusu mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir alım satıma dayalı olmayan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu anlaşılmakla, bu firmadan alınan faturaların katma değer vergisi indirimlerinden reddedilerek tarh edilen vergide hukuki isabetsizlik görülmediği, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına neden olarak da 2010/7. dönemi için salınan katma değer vergisine bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasının gösterilmiş olduğu, ilgili yasal hükümler çerçevesinde vergi ziyaı cezası 03/09/2015 tarihinde uzlaşılarak kesinleştiğinden, dolayısıyla kesinleşen bu vergiye dayanılarak ancak 2016 yılı ve sonrasında kesilecek vergi ziyaı cezaları için tekerrür uygulanabileceğinden bu haliyle 213 sayılı Kanun'un 339. maddesinde belirtilen şartlar bulunduğundan, kesilen vergi ziyaı cezasının 213 sayılı Kanun'un 339. maddesi nedeniyle artırılan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından her ne kadar 13/03/2018 tarihli incelemeye başlamaya tutanağındaki imzanın yetkili kişiye ait olmadığı ve vergi inceleme tutanağı düzenlenirken şirkete usulüne uygun çağrı yapılmadığı bu nedenle vergi inceleme raporunun geçersiz olduğu ileri sürülmüşse de incelemeye başlama tutanağını imzalayan Uğur Yalçın'ın şirket kaşesi altında imza attığının görüldüğü, ayrıca davacı sahte belge kullanma yönünden incelemeye tabi tutulduğu için davacıya usulüne uygun çağrı yapılmamasının incelemeyi esastan etkileyen bir unsur olmadığı göz önüne alındığında, davacının bu iddialarına itibar edilmediği, ayrıca; Mahkemece 27/12/2018 tarihinde verilen ara kararı ile davacının faturasını kullandığı firmaya ait vergi tekniği raporundan davacının haberdar edildiği, anılan raporu incelemesi ve varsa itiraz ve savunmalarını sunması maksadıyla davacıya 10 günlük süre tanındığı, bu süre içerisinde davacı tarafından sunulan itirazın davaya konu cezalı tarhiyatı kusurlandırıcı nitelikte bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Davacı şirket yetkilisinin imzasını taşımayan vergi inceleme tutanağına isitnaden düzenlenen .... tarih ve ... sayılı vergi inceleme raporuyla, davacı şirketin ilgili dönem katma değer vergisi beyanlarının yeniden düzenlendiği ve ödenecek vergi çıkması ile 2016/11. dönemine ilişkin tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle 3 kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının yapıldığı ve 01/08/2018 düzenlenme tarihli vergi ceza ihbarnamesi davacı şirkete ... tarihinde e-tebliğ yoluyla tebliğ edilmeden önce 01/08/2018 tarihinde davacı şirket tarafından 7143 sayılı Yasaya göre matrah arttırımında bulunulduğunun sabit olduğu, dava konusu olayda, davacı şirket yetkililerine yasanın amir hükümlerine uygun olarak 15 günden az olmamak üzere bir mühlet verilerek yapılan bir bildirim bulunmadığı için şirket yetkililerinin imzasını taşımayan vergi inceleme tutanağı düzenlenmesiyle, bu tutanağa dayanarak vergi incelemesinin mevzuata uygun şekilde bitirilmiş olduğundan söz edilemeyeceği, mevzuatta yer almayan yöntemler yoluyla mükellefe bildirim yapılarak ve sözlü beyanlara dayanarak işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, dolayısıyla, davalı idarece, davacı şirket hakkında düzenlenen tutanağın imzalanması için şirkete bir yazı usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, yasada belirlenen şekilde sonuçlandırılmış bir vergi incelemesi bulunmadığı ve davacı şirket tarafından 01/08/2018 tarihinde 7143 sayılı Yasaya göre matrah arttırımında bulunulduğu dikkate alındığında, ilgili yasa gereği incelemeye devam edilmesine yasal engel bulunduğu, dolayısıyla, uyuşmazlık konusu dönem için belirlenen matrah üzerinden re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirket hakkında yapılan incelemenin 7143 sayılı Kanun'da belirtilen süreler içinde mevzuata uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin incelemeyi sürüncemede bırakmak için imzaya icabet etmediği, bu durum neticesinde vergi inceleme elemanının incelemeyi usulüne uygun bir şekilde tamamladığı, davacı şirketin bir kısım alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiğinin tespit edildiği bu sebeple yapılan işlemin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Manisa Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.