Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/12846 Esas 2018/7816 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12846
Karar No: 2018/7816
Karar Tarihi: 10.12.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/12846 Esas 2018/7816 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/12846 E.  ,  2018/7816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/04/2015 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, hakaret eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, müvekkilinin jandarma trafik kolluğu olarak görev yapmakta iken kontrol amaçlı olarak yolcu minibüsünü durdurduğunu, davalının yolcu olarak araçta bulunduğunu, müvekkilinin minibüs şoförüne ceza kesmesi üzerine davalının sinirlenerek hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, davaya konu haksız eylem nedeniyle yapılan ceza yargılamasında hakaret suçundan mahkûmiyetine karar verildiğini, davalının eylemleri nedeniyle elem ve üzüntü yaşadığını beyan ederek manevi tazminat talep etmiştir.
    Davalı vekili; davacıya yönelik sarf edilen sözlerin hakaret kastı ile söylenmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davalının, davacı hakkında sarf ettiği sözlerin davacıyı küçük düşürücü ve hakaret içerikli olduğu, kişilik haklarını ihlal ettiği, bu nedenle ceza mahkemesince cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, davalı tarafından davacıya sarf edilen söz ve ifadelerin kamu görevlisi olan davacının tutum ve uygulamalarına yönelik eleştirel mahiyette olduğu, kişilik haklarına saldırı olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.
    Şu halde, mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ile davalının manevi tazminatla sorumlu tutulmuş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.