
Esas No: 2009/6685
Karar No: 2010/1704
Karar Tarihi: 12.04.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6685 Esas 2010/1704 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.09.2009 gün ve 244/458 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle köy harman yeri olarak sınırlandırılan 339 parsele ait tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... temsilcisi, dava konusu taşınmazın köye ait mera niteliğinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 339 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuda kayıtlı olup, tapu maliki Hazinenin davada taraf olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu, 339 parsel 16.08.1966 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında, senetsizden, "İğdelik ve Yılgınlık" niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş ve tutanak 16.10.1968 tarihinde kesinleşmiştir.Daha sonra, Çankırı Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.1980 gün 1979/120 esas ve 1980/1001 karar sayılı dava sonucunda; Davacı ... Kişiliğinin davalı Hazine aleyhine 339 parselin harman yeri olduğu iddiasıyla açtığı dava kabul edilerek, 339 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptaline ve "Harman yeri" niteliğiyle orta malı olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeden 24.01.1981 tarihinde kesinleşmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle dava; zilyetlik hukuksal sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddeleri gereğince açılan, orta malı harman yeri olarak yapılan sınırlandırmanın iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Dava; taşınmazın bulunduğu ... hasım gösterilerek açılmış, Hazine davada yer almamıştır. Dava konusu 339 parsel sayılı taşınmazın, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesinde belirtilen köy orta mallarından harman yeri olduğu anlaşılmaktadır. Genel harman yeri olarak sınırlandırılan taşınmazın kuru mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı ise ilgili köy veya belediyeye ait bulunmaktadır.Anılan kural uyarınca, mer’a ve harman yerine ilişkin uyuşmazlıklarda davanın Hazine ve ilgisi yönünden bu yerden yararlanan köy veya belediyeye yöneltilmesi gerekir. Görülmekte olan davada, ilgili yerel tüzel kişi olan ... TMK.nun 713/3.maddesi gereğince davada davalı olarak yer almakta ise de, kuru mülkiyet sahibi olan Hazine davada yer almamıştır.Ancak, Yargıtay"ın kararlılık kazanan uygulamaları ile bu eksikliğin Hazinenin davaya dahil edilmesi yoluyla tamamlanabileceği kabul edilmektedir. Mahkemece: Yargıtay kararları, usul ve kanun hükümlerine aykırı bir şekilde; Hazinenin davaya dahili yoluyla dava şartının tamamlanabileceği hususu gözden kaçırılarak, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, aşağıda açıklanacak nedenlerle davanın reddi kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden, bu yön bozma nedeni yapılmamıştır. Varılan sonuç gözetildiğinde,bu aşamada Hazineye davanın yöneltilmesi de sonuca etkili bulunmamaktadır.
Davacı vekili, tapulamadan önceki nedenlere dayanarak 339 parsele ait sınırlandırmanın iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu 339 parsele ait tutanak 16.10.1968 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenmekte olan dava ise,766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddelerinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 15.06.2009 tarihinde açılmıştır. Anılan maddelerdeki 10 yıllık hak düşürücü süre olumsuz dava koşulu olup tüm def’i ve itirazlardan önce nazara alınır. Davanın, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken değişik düşüncelerle tapu maliki Hazinenin davada taraf olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru olduğundan davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 12.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.