Esas No: 2019/7236
Karar No: 2022/1120
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/7236 Esas 2022/1120 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/7236 E. , 2022/1120 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7236
Karar No : 2022/1120
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: :Davacı adına komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığı tespit edilen ... Ortaklığı'nın organizasyonunun sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 2013 yılı muhtelif dönemlerine ilişkin kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarını içeren ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Mahkemelerince yapılan ara karara cevaben davalı tarafça gönderilen bilgi ve belgeler ile savunma dilekçesinden; dava konusu ödeme emrinde yer alan vergi ziyaı cezası borçlarının, davacının, ... Adi Ortaklığı tarafından yürütülen sahte belge düzenleme organizasyonuna iştirak ettiği yönünde tespitler içeren vergi tekniği raporu gereğince davacı adına düzenlenen ... tarih ve ..., ... sayılı ceza ihbarnamelerinden kaynaklandığı, söz konusu ihbarnamelerin, davacının mernis kayıt sistemindeki adresinde bulunmaması nedeniyle adrese 08/08/2018 tarihinde tebligat pusulası bırakılması sonrasında mevzuat gereği 24/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtilmiş olduğu, tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığının tespiti için 03/01/2019 tarihinde verilen ara kararla davalı idareden, "ilgili adreste 2018 yılı içerisinde ve fakat 08/08/2018 tarihinden önce bahse konu vergi/ceza ihbarnamelerinin davacıya tebliğine çalışılıp çalışılmadığı, tebliğ yapılmaya çalışılmış ise buna ilişkin tebliğ alındısı örneklerinin gönderilmesinin istenildiği, davalı idarece gönderilen belgelerin incelenmesinden; davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerine dayanak olduğu belirtilen ihbarnamelerin 2016 yılında davacıya tebliğ edilmeye çalışıldığı, tebligat yapılamadığı için 05/10/2016 tarihli adres tespit tutanağının düzenlendiği, bunun üzerine ikinci kez davacının mernis kayıt adresi olan "... Mahallesi ... Apt. No..." adresine tebligata çıkıldığı, davacının mernis kayıt sistemindeki adresinde bulunamaması nedeniyle söz konusu adrese 08/08/2018 tarihinde tebligat pusulası bırakılması sonrasında mevzuat gereği 24/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği iddia edilmiş ise de; söz konusu tebliğ alındılarının incelenmesinden, ceza ihbarnamelerinin 2016 yılında davacıya tebliğ edilmeye çalışıldığını gösteren tebliğ alındısının ön yüzünde davacıya tebligat yapılmaya çalışıldığı tarihin yazılmadığı gibi, bu tebliğ tarihi itibariyle yürürlükteki mevzuat gereğince tebliğ alındısı üzerine tebligatın hangi nedenle yapılamadığına ilişkin şerh düşülmesi ve imza altına alınması gerekirken bunun da yapılmadığı, ayrıca bu tebliğ alındısına ait olduğu iddia edilen 05/10/2016 tarihli adres tespit tutanağının bu ceza ihbarnamelerinin tebliğine çalışılması sonrasında düzenlendiğine dair herhangi bir ibareye de yer verilmediğinden, 05/10/2016 tarihli adres tespit tutanağının bu tebliğ alındısına ait olmadığı, dolayısıyla davalı idarece davacıya yapılmaya çalışılan birinci tebligatın usulsüz olduğu bununla birlikte ödeme emri dayanağı ihbarnamelerin ilk seferinde Kanun'da belirtildiği şekilde davalı idare tarafından davacıya tebliğine çalışılmadığından, ikinci kez davacının mernis kayıt adresi olan ... Mahallesi ... Apt. No:.. ..." adresine gidilerek, davacının mernis kayıt sistemindeki adresinde bulunamaması nedeniyle söz konusu adrese davalı idarece 08/08/2018 tarihinde tebligat pusulası bırakılması sonrasında 24/08/2018 tarihinde tebliğinin usulsüz olduğu, bu nedenle dava konusu ödeme emrinden önce davacı adına düzenlenen ceza ihbarnamelerinin usulüne uygun bir şekilde davacıya tebliğ edilmediği açık olup, Vergi Usul Kanunu'nda yer verilen hükümlere göre tebliğ edilmeyen ihbarnameler içeriği vergi ziyaı cezalarının bu haliyle kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden, kesinleşmememiş bir amme alacağının takibi amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Her ne kadar Mahkeme tarafından, düzenlenen adres tespit tutanağının ..., .... sayılı ceza ihbarnameleri için düzenlendiğinin tespit edilemediği belirtilmiş ise de söz konusu ihbarnamelerin ve tebliğ alındısının ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlendiği, ... tarih ve ... sayılı yazı ekinde Kasımpaşa ... Dairesi Müdürlüğüne gönderildiği adres tespit tutanağı ve ihbarnameler üzerinde aynı adresin bulunduğu hususları birlikte dikkate alındığında, düzenlenen adres tespit tutanağının ... sayılı ceza ihbarnameleri için düzenlendiğini açıkça gösterdiği, ayrıca 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 103. maddesinde 7061 sayılı kanun ile yapılan değişiklik gereği adrese ilk seferinde yapılan tebligatın Kanunda belirtildiği şekilde yapılmadığı belirtilmiş ise de idarenin iş ve işlemlerinde devamlılğın esas olduğu, bu nedenle 05/10/2016 tarihli adres tespit tutanağı ile yapılan adreste bulunmama tespitinin, adrese 1.defa gidildiği, 08/08/2018 tarihinde yapılan tespitin ise adrese 2. defa gidilmiş olarak kabul etmenin devamlılık ilkesi gereği olduğu, adres tespit tutanağı ile yapılan ve 1. tespit sayılması gereken tespitin hiç yapılmamış sayılmasının hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelere karşı açılan davada ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmediği kabul edilmek suretiyle ıttıla tarihi esas alınarak davanın kabulü yolunda verilen (... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı) karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Dairemizin ... tarih ve E:..., K: ... sayılı kararı ile davacının ... Adi Ortaklığının sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiği kanaatine varıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu vergi ziyaı cezası tutarlarının doğruluğunun araştırılması suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de .. Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.