12. Ceza Dairesi 2019/5413 E. , 2020/1039 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :TCK’nın 85/1, 22/3, 62/1, 53/1-2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin, sanığa daha fazla ceza verilmesi gerektiğine, sanık müdafinin, şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırı davranıldığına, cezanın alt sınırından uzaklaşılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, paraya çevirme ve erteleme hükümlerinin uygulama imkanının ortadan kaldırıldığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya içeriğine göre, olay günü saat 21.47 sıralarında, sürücü belgesiz sanık sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikleti ile meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmanın bulunmadığı tali yolda seyir halindeyken seyir yönündeki DUR levhasına rağmen üç yönlü kavşaktan kontrolsüzce anayola girdiği sırada solundan gelen akaryakıt tankeri ile çarpışması sonucu motosikletin arkasında yolcu olan mağdurun ölmesi ile sonuçlanan olayda, Adli Tıp Kurumunun bilimsel verilere dayanarak oluşturduğu görüşlere ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, 100 promilden fazla alkol miktarı güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracağından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edildiği ve Adli Tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığının kabulünün gerekeceği; sanığın olaydan yaklaşık 31 dakika sonra yapılan alkolmetre ölçümüne göre
0,56 promil alkollü olduğu dikkate alındığında, olay anında yaklaşık 0,63 promil olduğu anlaşılan sanığın savunmasının aksine, almış olduğu alkolün verdiği etki ile emniyetli bir şekilde araç kullanamayacak olmasına rağmen araç kullandığına dair dosyaya yansıyan ve itibar edilir nitelikte bir delil bulunmadığı gözetilerek, eylemi basit taksir ile işlediğinin kabulü ve sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesi uygulanmaksızın bir hüküm kurulması gerekirken, eylemin bilinçli taksirle işlendiği şeklindeki kabule dayalı olarak sanık hakkında yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle öldürme suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.