18. Ceza Dairesi 2017/3184 E. , 2019/8423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme. hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanıklar ... ve ..."e yükletilen görevi yaptırmamak için direnme sanık ..."ya yükletilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanıkların, birden fazla kişiyle birlikte ve birden fazla görevliye karşı görevi yaptırmamak için direnmelerine karşın TCK"nın 265/3, 43, 58. maddeleri uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından,
a) Sanıklar ... ve ..."in görevi yaptırmamak için direnme eylemlerine ilişkin olarak sanıklar ... ve ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b) Sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükümde ise;
Sanığın idaresindeki araçla trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu ihbarı üzerine durdurulmak istendiğinde 180-200 km hızla yolda zikzaklar çizmek suretiyle kaçtığı, kovalamaca sonucu yakalandığı, sanığın mahkemede olay günü alkol aldığını ancak uyuşturucu kullanmadığını belirtmesi, dosya kapsamında olayda alkol ve uyuşturucu madde alıp almadığı ya da alkol miktarına yönelik somut bir tespit bulunmadığı, güvenli sürüş yeteneğini kaybedecek şekilde alkollü olduğuna yönelik mahkumiyetine yeter delil bulunmamakla birlikte, eylemlerinin TCK"nın 179/2 de tanımlanan suça vücut vereceği anlaşılan sanık hakkında TCK"nın 179/3 delaletiyle 179/1 maddesinden hüküm kurularak uygulama maddesinin yanlış gösterilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nun temyiz iddiaları yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, ... sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla ... sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükümdeki “TCK’nın 179/3-1” ibarelerinin çıkarılıp yerine “TCK’nın 179/2” ibaresinin yazılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme, sanıklar ... ve ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince,
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılmamış ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanıklar ... ve ...’nun, müşteki polis memurlarına “biz Siirtliyiz, bırakın bizi lan” şeklinde, kaba ifade niteliğindeki sözlerinin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararları verilmesi,
2- Sanık ...’in tutanak içeriğine göre olay sırasında polis memurlarına “Bırakın benim kafam iyi lan, siz de benim kadar uyuşturucu içseydiniz sizi de kimse tutamazdı” dediğinin belirtilmesi, ancak müştekiler ve tanıkların soruşturma beyanlarında müşteki ...’in sanıklar tarafından ayağının tekmelenmesi sonucu yaralandığının belirtilmesi ve doktor raporuna göre de müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralandığının anlaşılması karşısında, taraflara ve tanıklara müşteki ...’in hangi sanık tarafından yaralandığının açıklattırılması, sanık ...’in ne şekilde direndiği kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
3- Kabule göre de,
a- Sanık ...’in, birden fazla kişiyle birlikte ve birden fazla görevliye karşı görevi yaptırmamak için direndiğinin kabul edilmesine karşın TCK"nın 265/3 ve 43. maddelerinin uygulanmaması,
b- Sanık ...’in 28/05/2014 tarihli talimat duruşmasındaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi de kapsadığı gözetilerek, görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’nun temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken ... sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan ... sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.