(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/1041 E. , 2011/3192 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, raporlu iken iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, aynı durumda olan işçilerin iş sözleşmesi feshedilmeyip eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını iddia ederek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve buna bağlı hakların tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iş yerinde davacının rapor süresinde rapor alan ve iş sözleşmesi devam eden işçilerin olduğu, bu durumun tanık beyanları ile sabitlendiği, 4857 sayılı İş Kanunun 25. maddesindeki sağlık nedeniyle fesih şartlarının bulunmadığı, dosya kapsamına göre eşitlik ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yönünden oluşturulan hüküm Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23/03/2009 tarih ve E. 2008/24131, K. 2009/7819 sayılı kararıyla sonuç olarak eşitlik ilkesine uyulup uyulmadığı bakımından araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulmuştur.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, bilirkişi raporu alınmış ve davalı kurumun 02/10/2007 tarihli yazısında uzun süreli rapor alanın iş sözleşmesinin feshedileceği rapor bitiminde iş başına gelenlerin affedileceğinin belirtildiği halde müfettiş raporunda ismi bulunan bazı çalışanların Kasım ve Aralık 2007 aylarında da rapor aldığı iş akdinin feshedilmediği, davacının raporunun 11/06/2007 tarihinde başlayıp 22/01/2008 tarihine kadar sürdüğü, iş başı yaptıktan sonra tekrar rapor almadığı, işverenin uyarı yazısından sonra uzun süreli rapor alan işçilerin iş sözleşmesinin feshedilmediği halde davacının iş sözleşmesinin feshedilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davalı kurumun müfettişi tarafından yapılan dönem teftişi sonucu düzenlenen 17/08/2007 tarih ve 40-15 sayılı raporda, davacı dahil çok sayıda işçinin raporlu sürelerinin ihbar önerilerini altı haftayı aştığı bu nedenle iş verenin İş Kanunun 25/2-b maddesindeki derhal fesih hakkının doğduğu, dolayısıyla hastalık raporu almaya devam edenlerin iş sözleşmesinin feshedilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine davalı ... Müdürlük tarafından davacının çalıştığı iş yerinin bağlı olduğu şirkete gönderilen 21/09/2007 tarih ve 1652 - 9512 sayılı yazı ile rapor süreleri ihbar önelini altı haftayı aşanların iş
sözleşmelerinin İş Kanunun 25/2-b uyarınca, uzun süreli rapor kullanmalarına rağmen iş sözleşmeleri feshedilmeyip çalışanların ise tekrar rapor almaları halinde ihbar önelini altı haftayı aşması koşulunun oluşması beklenmeksizin geçerli sebeple feshedilmesi yolunda talimat verildiği, fabrika müdürlüğünce söz konusu talimatın davacıya 02/10/2007 tarih ve3244 sayılı yazı ile bildirildiği ve ardından davacının iş sözleşmesinin 01/11/2007 tarihi itibariile İş Kanunun 25/2-b maddesi uyarınca feshedildiği, fesih tarihi itibariyle feshin yasal dayanağı olan yasa hükmünde öngörülen koşulun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar iş yeri (Fabrika) müdürlüğünce davacıya gönderilen yazının sonbölümünde Genel Müdürlük talimatına aykırı olarak çalışmaya başlayanların affedileceği şeklinde bir ifadeye yer verilmiş ise de feshe asıl yetkili organın talimatı dışında kalan buifade davacıya hak bahşetmeyeceği gibi feshi geçersiz hale de getirmez. Öte yandan dosyadaki belgelerde, davalı iş yerinde 2006 Eylül-2007 Eylül Ayı arasında 18 işçinin 300 günden fazla, 8 işçinin 204 gün ile 290 gün arasında değişen sürelerle, 24 işçinin 100 gün ile 200 gün arası değişen sürelerle ve bir işçinin 99 gün rapor kullandıkları, davacının belirtilen dönem içerisinde yani 2006 Eylül-2007 Eylül arasında 300 gün raporlu olduğu, ard arda rapor almaya devam ettiği bu durumun 21/01/2008 tarihine kadar sürdüğü görülmektedir.
Önemle belirtmek gerekir ki raporların gerçeği yansıttığı saptanmamış ise de bir iş yerinde 51 işçinin aynı zaman dilimi içerisinde uzun süreli raporlu olmaları yaşamın olağan akışı ile bağdaşmadığı gibi dürüstlük kurallarına da uygun düşmemektedir. Bu durumda bozmadansonra alınan bilirkişi raporunda ismi geçen kimi işçilerin iş sözleşmelerinin feshedilmediğinden söz edilerek eşitlik ilkesine uyulmadığı yönünde yapılan değerlendirme doğru bulunmamıştır. Kaldı ki bu işçilerin davacıyla aynı durumda olmadıkları anlaşılmaktadır.
Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının iş sözleşmesinin İş Kanunun 25/2-b maddesi uyarınca feshinde hukuka aykırılık bulunmadığı anılan yasa hükmünde öngörülen fesih koşullarının gerçekleştiği, dürüstlük kurallarına aykırı biçimde oluşmuş olağandışı durum dikkate alındığında iş verenin yasadan doğan hakkını kullanarak yaptığı fesih işlemini geçersiz kılacak bir olgunun mevcut olmadığı sonucuna varıldığından mahkemece davanın kabulü yönünde kurulan hükmün bozularak ortadan kaldırılmasına ve aşağıda yazılı olduğu gibi hüküm oluşturulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
e,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,Kesin olarak 21.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.