6. Ceza Dairesi 2017/13 E. , 2017/2015 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma, sanıklar ..., ... ve ... hakkında tehdit, kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere ilişkin Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 06.07.2010 gün ve 2010/120-229 sayılı kararının sanıklar savunmanları tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07.04.2015 gün ve 2012/26226-2015/39259 sayılı kararı ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin onanmasına, sanıklar ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma suçlarından hükümlerin,
"1-Sanık ..."ün, satış elemanı olarak çalıştığı Dağ İletişim adlı iş yerinden aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda ve en son olay gecesi saat 20:35 sıralarında para ve telefon kontörü alması ve 10 gün sonra zararı gidermesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 143, 43/1 ve 168. maddeleri kapsamında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, güveni kötüye kullanmak suçu kabul edilip yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kendilerine ait işyerinde çalışan ..."ü buradan telefon kontörü çalarken yakalayan sanıklar ..., ... ve ..."ın, o güne kadar aldığı tüm para ve kontörlerin miktarını tespit ve bunların iadesini temin amacıyla, haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetin etkisi altında gerçekleştirdikleri kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, haklarında 5237 sayılı TCK’nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılmaması..." nedeniyle bozulmasına karar verildiği,
Bozma sonrası Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30.06.2015 gün 2015/138-220 sayılı kararı ile özetle;
"... Mahkememizce 06/07/2010 tarih 2010/120 esas, 2010/229 sayılı karar Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2012/26226 esas, 2015/39259 sayılı karar ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur sanık ..."e yönelik tehdit ve kasten yaralama suçlarından cezalandırmaya yönelik hükümler yönünden onanmasına rağmen aynı anda ve aynı sanık ..."e yönelik olarak işlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden TCK"nun 29. maddesi yönünden sanıklar lehine uygulanmadığından bahisle bozulmuş ise de; aynı anda ve aynı sanığa yönelik olarak işlenen tehdit ve kasten yaralama suçları yönünden de aynı kasıt altında ve aynı sebeplerle işlenmiş olmasına rağmen tahrik hükümlerinin uygulanması gerekmeden hükmün onanması sebebiyle hükümde direnme kararı vermek gerekmiştir.
Yine mağdur sanık ..."ün diğer sanıklara ait iş yerinde işçi olarak çalıştığı ve kendisine satması için tevdii edilen telefon kontörlerinin bulunduğu ve gözetim ve denetimi altında bulunan satış için kendisine tevdii edilen bu malları satması sebebiyle eylemin hırsızlık olduğu belirtilerek bozma kararı verilmiş ise de ; bu eylemin kendisine rızaen tevdii edilen mallara yönelik işlenmesi sebebiyle güveni kötüye kullanma suçu olduğu anlaşılarak direnme kararı vermek gerekmiştir..." gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün sanıklar savunmanları tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın " kısmen onama kısmen bozma" istekli 30.11.2015 gün ve 2015/302924 sayılı tebliğnamesi ile dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına gönderildiği,
5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10. maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığı"nın 07/12/2016 gün ve 2015/1135-2016/879 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
I-Sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma suçundan 30.06.2015 gün ve 2015/138-220 sayılı direnme hükmünün incelemesinde;
Oluş ve dosya kapsamına göre, güveni kötüye kullanma suçunun sübutunu kabul; oluş ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliğini tayin; etkin pişmanlık koşulları ile takdire ilişkin cezayı azaltıcı hallerin usulüne uygun olarak tespit ile takdir kılan direnme kararı yerinde görüldüğünden,
Dairemizin 07.04.2015 ve gün 2012/26226-2015/39259 sayılı kararının güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin (1) nolu bozma sebebinin kaldırılarak yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 30.06.2015 gün ve 2015/138-220 sayılı direnme hükmünün incelemesine gelince;
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin bozulmasına dair;
Dairemizin 07.04.2015 gün ve 2012/26226-2015/39259 sayılı kararı (2) nolu bozma sebebi yönünden usul ve yasaya uygun bulunmakla, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30.06.2015 gün ve 2015/138-220 sayılı ilamındaki direnme sebepleri yerinde görülmediğinden,
CMK"nın 307/3. maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.