Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1997 Esas 2019/4385 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1997
Karar No: 2019/4385
Karar Tarihi: 15.05.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1997 Esas 2019/4385 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıya ait binadan kaynaklanan kanalizasyon suyu sızıntısı yüzünden dairesinin oturulamaz hale geldiğini ve tazminat istediğini belirtti. Mahkeme davanın reddine karar verdi ancak davacı vekili bu kararı temyiz etti. Davacı Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu sonucunda hasarın davalının binasından kaynaklandığını belirtti. Ancak mahkeme yapılan keşif sonucu sorunun kesin olarak nereden kaynaklandığını tespit edemediğinden yeniden uzman bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılması, davalının kusuru olup olmadığının tespit edilmesi, önlemlerin nasıl alınacağına ilişkin bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiğine karar verdi. Bu nedenle hüküm bozuldu.
Kanun maddeleri:
- Komşuluk hukuku
- Uzman bilirkişi raporu
- Davanın reddi
14. Hukuk Dairesi         2017/1997 E.  ,  2019/4385 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 995 ada 29 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın 1 No"lu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, davalıya ait bitişik iki katlı binadan kanalizasyon suyu sızmakta olup bu haliyle dairesinin yoğun koku ve rutubet nedeniyle oturulmaz hale geldiğini, kiracısının evi terk ettiğini, kendisini tadilat yaptırdığını ancak sızıntının giderilemediğini, ileri sürerek davalının kendi binasından kaynaklanan pis su sızıntısını masrafları kendisine ait olmak üzere 7 gün içerisinde gidermesine, dairesinde meydana gelen hasar ve ziyana mahsuben şimdilik 5.000,00TL"nin belirsiz alacak olarak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Temmuz 2013 tarihinden itibaren 5.400.00TL kira kaybının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının dairesinin bulunduğu binanın kalitesiz malzeme, yanlış ve eksik işçilikle inşa edilmesinden dolayı belirtilen sorunların oluştuğunu, komşu apartmanın binasına bitişik olan bodrumun kaldırım seviyesine kadar demirli perde beton yapılarak inşa edilmesi gerekirken delikli tuğla ile örüldüğünü, tuğla üzerine hiçbir su izolasyonu uygulanmadığını, temel drenaj sisteminin inşa edilmediğini söz konusu su sızıntılarının evinin kanalizasyon sızıntısı olmayıp normal yeraltı suyu olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı tarafından, Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/94 D. İş de yaptırılan tespit sonucu alınan uzman bilirkişi raporunda dava konusu 1 No"lu dairede oluşan hasarların yan binanın pis su kanalından sızan sulardan kaynaklandığının kuvvetle muhtemel olduğu bildirilmiştir. Mahkemece 21.11.2014 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilikişi kurulu raporunda ise hasar onarım bedeli ve kira kaybı bedelleri tespit edilmiş ancak sorunun kesin olarak nereden kaynaklandığı ve nasıl giderilmesi gerektiği tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmamıştır. Davacının dairesinde pis su sızıntısı olduğu açıktır. Bu zarar verici durumun hangi tarafın kusurundan kaynaklandığı hususunda mahkemece yapılan inceleme araştırma hüküm kurmaya, sağlıklı bir sonuca ulaşmaya yeterli değildir. Bu durumda mahkeme konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılmalı, zararın meydana gelmesinde davalının kusuru olup olmadığı tespit edilmeli, kusuru tespit edilirse nasıl ne şekilde hangi önlemler alınarak giderilebileceğine ilişkin denetime elverişli bilirkişi raporu düzenlettirilmeli, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi yoluna gidilmelidir. Noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcını yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.