18. Hukuk Dairesi 2016/6722 E. , 2016/6258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Köyü 1261 parsel sayılı taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kal ve eski hale iadesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünlerin neler olduğu ve dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Buna göre dava tarihinin 06/11/2009 olduğu dikkate alınarak gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden 2009 yılına ait veriler getirtilip bilirkişi kurulundan bu doğrultuda rapor alınması gerekirken 2012 yılı verilerine göre hazırlandığı açıklanan raporun hükme esas alınması,
2-Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli biçimde etkileyen, kanıtlanmış farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faizi oranı %5 olarak alınmaktadır. Hal böyle iken hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın değeri belirlenirken kapitalizasyon faizi oranının %5 yerine %7 alınması,
3-Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda yazılı özellikleri dikkate alındığında tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %100 oranında objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle bedel tespit edilmesi gerekirken objektif artış uygulanmadan değerlendirme yapılması,
4-Taşınmazın zemin değeri eski hale getirme bedelinden az olduğundan Yargıtay içtihatları doğrultusunda zemin bedeline hükmedildiğinden tespit edilen bedele dava tarihi itibarıyla yasal faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el konulması nedeniyle 50 m²’lik kısmının kullanılamaz hale geldiği ve buna göre bedel tespit edildiği halde 21,58 m²’lik bölümünün davalı adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.