11. Hukuk Dairesi 2016/13227 E. , 2018/841 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/02/2016 tarih ve 2014/705-2016/111 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin .. . Bankasından ticari kredi aldığını, bankanın kredi işlemleri sırasında müvekkilinden dosya masrafı adı altında kesinti yaptığını ancak banka tarafından alınmış bu bedelin müzakeresinin yapılmamış olduğunu, banka tarafından tek taraflı olarak ve banka menfaatlerini koruyan önceden hazırlanmış, tüketici olarak içeriğine etki edemediği, açıkça aleyhine olan ve kredi faizleri haricinde ayrıca külfete sokan, iyi niyet kuralına aykırı bir sözleşme olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.00 TL"nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 3.050,00 TL ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, önceden hazırlanan tip sözleşmelerde sözleşmenin diğer tarafının pazarlık gücüne sahip olmadığı, sözleşmede davacı yan aleyhine konulan dosya masrafı adı altında yazılan muhtelif masrafların yazılmamış sayılacağı ve yazılmamış sayılan bu kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olmasının açıkça genel işlem şartına aykırı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle 100 TL"nin dava tarihinden 3.050,00 TL"nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının kullanmış olduğu kredi nedeniyle komisyon ücreti adı altında yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava konusu kredi sözleşmesi 6098 sayılı TBK"nin yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 1. maddesi ""Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir."" hükmüne haizdir. Bu bakımdan, somut uyuşmazlığa kredi sözleşmesinin akdedildiği tarih .../...
itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nin ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği nazara alınarak, kullandırılan kredilenin niteliği ve sözleşmede komisyon ve masraf alınabileceğine dair açık düzenleme ve oran bulunup bulunmadığının tespiti ile diğer bankaların aynı tür kredi işlemlerindeki uygulamaları ve komisyon ve masraf adı altında yapılan kesinti oranları gözetilerek, davalı bankanın çeşitli adlar altında kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı, yaptığını iddia ettiği masrafları ispatlayıp ispatlayamadığı ve davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı, kesintinin hangi ad altında yapıldığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....