5. Hukuk Dairesi 2015/14709 E. , 2016/8654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl dava, kamulaştırma işlemleri tamamlanan taşınmazın şahıslar adına tescil edilmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, karşı dava ise ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satın alınan taşınmazın yol gövdesinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davalarının asıl dava yönünden kabulüne, karşı dava yönünden ise reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş, davalı-karşı davacı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 27.05.2014 günü temyiz eden davacı-karşı davalı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı-karşı davacı vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı-karşı davalı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava, kamulaştırma işlemleri tamamlanan taşınmazın şahıslar adına tescil edilmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, karşı dava ise ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satın alınan taşınmazın yol gövdesinde kalması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, Karpuzkaya köyünde bulunan 49.934 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz Ali Salman ve müştereklerinin zilyetliğinde iken, 17125 metrekarelik kısmının ... tarafından 06.03.1991 tarihli kamu yararı kararına istinaden Tarsus-Pozantı ayrımı Adana-Toprakkale-Gaziantep otoyolu gövdesinde kalması nedeniyle kamulaştırılmasına karar verilerek, kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığı ve bu kısmın Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/193-1993/115 sayılı kararına istinaden tapudan terkinine karar verilip, tapuda da 18.03.1993 tarihinde infazın sağlanmasına rağmen, 13.05.1993 tarihli kadastro tutanağı ile kamulaştırılan bölüm dikkate alınmaksızın 52400 metrekare yüz ölçümlü 113 ada 6 parsel numarası ile eski ./..
malikleri adına tespit edilip tutanağın kesinleşerek tapuya tescilinin sağlandığı, 18.05.1994 tarihinde yapılan işlem ile taşınmazın 113 ada 92, 93, ve 94 parsellere ifraz gördüğü ve iş bu davaya konu edilen 25012 metrekarelik 113 ada 93 parselin 12.01.2011 tarihinde satış ve birleştirme yolu ile asıl davanın davalısı , karşı davanın davacısı olan ... adına tapuya tescilinin sağlanmasından sonra, ... tarafından kamulaştırma işlemleri tamamlanan ve tapudan terkin edilen taşınmazın sonradan yapılan kadastro çalışmalarında şahıslar adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil,mal sahibi tarafından açılan karşı dava ile de ortaklığın giderilmesi davası ile satın alınan taşınmazın büyük kısmının yol gövdesinde kalmasından dolayı uğranılan zararın tazmininin talep edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu taşınmazın 17125 metrekarelik kısmı ile ilgili olarak kamulaştırma işlemlerinin Ali Salman ve müştereklerinin zilyetliğinde iken tamamlanarak, taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapudan terkinin sağlanmasından sonra yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu bölümün eski malikleri adına tespit ve tescilinin sağlandığı tüm dosya kapsamı ile sabit olup, yol olarak kamulaştırılan ve eylemli olarak yola dönüştürülen taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi uyarınca kamu orta malı sayılacağından, kazandırıcı zamanaşımı veya zilyetliğine dayalı olarak sonradan üçüncü şahıslar adına tescili mümkün olmadığı gibi, 4721 sayılı TMK"nun 999. (743 sayılı Medeni Kanunun 912. ) maddesi uyarınca sonradan özel mülkiyete konu edilerek tapuya tesciline de olanak yoktur.
Bu durumda, mahkemece otoyol yapımı nedeniyle kamulaştırılan ve fiilen yol gövdesinde kalan taşınmazla ilgili olarak sonradan üçüncü şahıslar adına oluşan tapu kaydının geçersiz olduğu yönündeki kabul gerekçesi doğru olmakla birlikte, dava konusu taşınmaza ait çap kaydı, kamulaştırma krokisi ve kamulaştırma koridorunu gösterir şekilde ölçekli paftalar getirtilip, mahallinde refakate resen alınacak fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak , dava konusu taşınmazın 06.03.1991 tarihli kamu yararı kararına istinaden kamulaştırması tamamlanan alan içersinde kalıp kalmadığı, taşınmazın ne kadarlık kısmının kamulaştırılan alanda yer aldığı belirlenip, alınacak rapor sonucuna göre asıl ve karşı dava yönünden karar verilmesi gerekirken böyle bir araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı-karşı davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı-karşı davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.