Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9232 Esas 2017/7934 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9232
Karar No: 2017/7934
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9232 Esas 2017/7934 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı bankanın çektiği kredi sözleşmesine kefil olan davacı, ödenmeyen borcu bankaya rücuen talep ettiğinde davalı itiraz etmiş. Mahkeme, kefil olan davacının ödediği borcun bir kısmını müşterek borçlu olarak ödediğine hükmetmiş ve davanın kısmen kabulüne karar vermiş. Ancak davacının vekilinin dilekçesi, resmi kayıtların aksine kefil olan davacının ödeme yapmasıyla ilgili belirsizlik yaratmıştır. Mahkeme, bu durumda eksik inceleme yapıldığı için kararı bozmuştur. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 491, medeni usul hukuku.
19. Hukuk Dairesi         2016/9232 E.  ,  2017/7934 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının çektiği kredi sözleşmesine müvekkilinin kefil olduğunu ve borcu ödediğini, ödemiş olduğu bedelin tahsili için başlattığı ilamsız takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, söz konusu kredinin davacı ile müşterek çekildiğini, borcun müvekkiline ait olan kısmının müvekkili tarafından bankaya ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafından kullanılan ve zamanında ödenmeyen kredide davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer aldığı ve bu sıfatla kredinin çekildiği bankaya 41.152,51 TL ödeme yaptığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalı tarafından kullanılan krediye kefil olan davacının kefil sıfatıyla bankaya yapmış olduğu ödemenin rücuen tahsili istemine dayalı itirazın iptaline ilişkindir. Davacı vekili 01.10.2013 tarihli dilekçe ile, davalı adına bankadan çekilen 50.000 TL tutarlı kredinin 20.000 TL"sinin kendilerince kullanıldığını, kalan 30.000 TL"yi ise davalının kullandığını bildirmiştir. Her ne kadar kredi sözleşmesinin davalı adına olduğu ve ödemenin tamamının da davalıya yapıldığı kayıtlardan anlaşılmakta ise de, davacı vekilinin 01.10.2013 tarihli dilekçesi ilgili durumun resmi kayıtların aksi olduğunu göstermektedir. Bu durumda mahkemece 01.10.2013 tarihli dilekçeye göre davacının yaptığı ödemelerin ne miktarının fiilen kendisince kullanılan 20.000 TL"lik kısma yönelik olduğu dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.