Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1776
Karar No: 2018/7973
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1776 Esas 2018/7973 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı SGK'nın Kurum işlemi yasal mevzuata uygun olduğu savunması reddedilerek davacının yaşlılık aylığının 01.10.2008-19.06.2010 tarihleri arasında kesilmesi işleminin iptaliyle kesintinin ve davacıdan tahsil edilen 6.327,05 TL\"nin yasal faiziyle iadesi istemi üzerine dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının SGDP\" ne tabi olarak çalışması gerektiğinin tespitine karar verirken, davacının almakta olduğu yaşlılık aylığından 2010/10. ayından itibaren yersiz ödeme adı altında yapılan kesintilerin yapıldığı tarihi takip eden ay başından geri ödeneceği tarihe kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi, davacının yaşlılık aylığı alması mümkün olmadığı gerekçesiyle Kurum'un 01.10.2008-19.06.2010 tarihleri arasında ödenen miktarı geri istemesi gerektiğini belirtmiştir.
Kanun maddeleri: 3201 sayılı yasa, 5757 sayılı yasa, 5510 sayılı yasa, 5997 sayılı Kanun, 5754 sayılı yasa.
21. Hukuk Dairesi         2017/1776 E.  ,  2018/7973 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

    A)Davacı İstemi;
    Dava, davacının yaşlılık aylığının 01.10.2008- 19.06.2010 tarihleri arasında kesilmesi işleminin iptaliyle kesintinin ve davacıdan tahsil edilen 6.327,05 TL" nin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı;
    Kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    "3201 sayılı yasaya eklenen geçici 7.maddesi "" Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce hizmet borçlanması talebinde bulunanlardan; borç tahakkuk yapılmış olanların, borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurt dışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır"" şeklinde düzenlemiştir.
    Bu durumda, davacının 5757 sayılı yasanın yürürlük tarihi olan 08/05/2008 tarihinden önce 3201 sayılı yasaya göre borçlanma yaptığı, borçlandığı yurt dışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmasında vergi kaydını kapatmadan sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle 05/09/2012 tarihli tahsis talebine istinaden 5510 sayılı yasanın 5757 sayılı yasanın 16.maddesiyle değişik 28/8 fıkrasına göre 01/10/2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve aksi yöndeki kurum işleminin iptalinin gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır."
    Yine davacının diğer talepleri yönünden de kabul kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Mahkemece; " Davanın kabulü ile,
    Davacı ..."un 01/10/2008-19/06/2010 tarihleri arasında yaşlılık aylığı kesilmeksizin sosyal destek primine tabi olarak çalışması ve bu döneme ait yaşlılık aylıklarından 5510 sayılı kanunun geçici 14/b maddesine göre sosyal güvenlik destek primi tahakkuk ettirilmesi gerektiğinin tespitine,
    Davacı ..."un 01/10/2008-19/06/2010 tarihleri arasında ödenen yaşlılık aylığının yersiz ödeme olmadığı, davacının hak ettiği aylık olduğu ve davacının almakta olduğu yaşlılık aylığından 2010/10. ayından itibaren yersiz ödeme adı altında yapılan kesintilerin yapıldığı tarihi takip eden ay başından geri ödeneceği tarihe kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle ödenmesi gerektiğinin tespitine,
    Davacı ... Ulusoydan haksız ve yersiz olarak tahsil edilen 6327,05 TL nin tahsil edildiği 02/05/2012 tarihini takip eden ay başından iade edileceği tarihe kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle ödenmesi gerektiğinin tespitine,
    Bu yöndeki aksine kurum işleminin iptaline," karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    Özetle; Davacının 3201 Yasaya eklenen geçici 7.maddesi hükmü gereğince kazanılmış hakkı bulunduğu gerekçesiyle Sakarya 3. İş Mahkemesinin 2016/244 Esas 2016/2 Karar sayılı kararı usül ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı SGK Vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    E) Davalı Temyiz Nedenleri;
    Kurum işleminin yasal mevzuata uygun olduğunu ileri sürmüştür.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 20.07.1981-15.09.1996 tarihleri arasında Hollanda" da geçen toplam 5455 gün çalışma süresini 3201 sayılı yasa uyarınca borçlanmak için kuruma 09.06.2006 tarihhinde talepte bulunup 30.11.2006 tarihinde ödediği, davacıya tahsisi talebine istinaden 01.10.2008 tarihinde 5455 gün 3201 borçlanması, 1489 gün SSK çalışması, 749 gün Bağ-Kur süresi olmak üzere toplam 7693 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığı, davaının otelcilik faaliyetinden 08.09.2006 tarihinden itibaren devam eden vergi kaydına istinaden 3201 sayılı yasaya göre yaptığı borçlanma ile emekli olduğundan 01.10.2008- 19.06.2010 tarihleri arasında SGDP" ne tabi olarak herhangi bir sigortalılık statüsünde çalışmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle 30.04.2012 tarihi itibariyle 6.327,05 TL borç çıkartıldığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık, davacının yaşlılık aylığı almaya başladığı 01.10.2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Yasa"nın 4/b (mülga 1479 sayılı Yasa) kapsamındaki çalışmalarının devam etmesi nedeniyle 3201 sayılı Yasa"nın 6. maddesinden yararlanarak bağlanan yaşlılık aylığının geri alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Yaşlılık aylığı yazılı istek tarihinde yürürlükte bulunan, 5754 sayılı Yasa"nın 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Yasa"nın 6/B maddesine göre Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye"de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.
    3201 sayılı Yasa"nın 6/B maddesi 5997 sayılı Kanun"un 15. maddesi ile değiştirilmiş olup Yasa"nın yürürlüğe girdiği 19.06.2010 tarihinden itibaren Türkiye"de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.
    Somut olayda, 01.10.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başlayan davacının 08.09.2006 tarihinden itibaren devam eden vergi kaydına istinaden 5510 sayılı Yasa"nın 4/b (mülga 1479 sayılı Yasa) kapsamındaki çalışmalarının devam ettiği ve böylece Türkiye"de çalışmaya devam ettiği anlaşılmakla 5754 sayılı Yasa"nın 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Yasa"nın 6/B maddesine göre davacının 01.10.2008 tarihinde yaşlılık aylığı alması mümkün değildir. 3201 sayılı Yasa"nın 6/B maddesi 5997 sayılı Kanun"un 15. maddesi ile değiştirilerek Yasa"nın yürürlüğe girdiği 19/06/2010 tarihinden itibaren Türkiye"de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiş ise de bu kuralın Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihten önceki uyuşmazlıklara uygulanması mümkün değildir. Bunun yanında, Türkiye"de çalışmaya devam ettiği anlaşılan davacının, 5510 sayılı Yasa"nın 96. maddesine göre Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanarak tahsil ettiği yaşlılık aylığını geri ödemekle yükümlü olduğunu bilmesi gerektiğinden Borçlar Kanunun 63. maddesinden de yararlanamaz. Bu durum Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/06/2012 tarih 2012/1-196 Esas 2012/396 Karar sayılı kararında da belirtilmektedir.
    Bu nedenle Kurumun 01.10.2008-19.06.2010 tarihleri arasında ödenen miktarı geri istemesi yerinde olup bu dönemde ödenen miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
    SONUÇ : Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi