22. Hukuk Dairesi 2017/26176 E. , 2019/23399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... bünyesinde ihale ile iş alan diğer işverenler nezdinde elektrik arıza bakım onarım işçisi olarak 08.01.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, müvekkili ile birlikte hiçbir haklı sebep olmaksızın 70-80 işçinin sözleşmesinin herhangi bir evrak tebliğ edilmeden şifai olarak feshedildiğini davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu iddia ederek feshin geçersizliğine ve müvekkili davacının davalı ... bünyesinde işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiş; yargılama sırasında davacı işçinin vefatı üzerine işe iade istemli davaya, mirasçıları vekilince alacak davası olarak devam edilmesi talep olunmuştur.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Elektrik Ltd. Şti. vekili; husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacı ile müvekkili işveren arasında iş ilişkisi bulunmadığını, diğer davalılar ile aralarında alt işveren asıl işveren ilişkisi olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı .... tarafından ise davaya cevap verilmemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı taraf vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı taraf vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, davacının ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı ve davalıların bu alacaklardan hukuki sorumluluklarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; muris işçi, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu iddia ederek feshin geçersizliğini ileri sürmüş, mirasçılarınca feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatı isteminde bulunulmuş; davalılar tarafından ise haklı neden iddiasında bulunulmayıp yazılı fesih bildirimi sunulmamıştır. Mahkemece; davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından ihale edilen işin asıl iş olan elektrik dağıtım işinin tamamlayıcısı niteliğinde olduğu ve bu işin ihale edildiği işverenlerin de alt işveren konumunda olduğu; elektrik dağıtım şebekelerinde arıza, onarım ve bakım işlerinin, davalılardan ... işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektiren bir iş olduğu ve bu sebeple davalı ... ile diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ancak davacının iş akdi davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından kabul edilmiş, davacıya ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından çalıştığı döneme ilişkin kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, yapılan bu ödemenin kısmi ödeme niteliğinde olduğu belirtilmektedir. Dosya kapsamındaki dekonta göre, davacıya 30.05.2014 tarihinde davalı ... tarafından ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı; ancak, kıdem tazminatı ödemesinin yapıldığına dair herhangi bir ödeme belgesinin mevcut olmadığı, zira davalı ... tarafından çalışma süresi yönünden kıdem tazminatına hak kazanmadığından, davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapılamadığı savunulmuştur. Bu nedenle, mahkemenin ödeme nedeniyle davanın reddine ilişkin gerekçesinde isabet bulunmadığı gibi; feshe bağlı alacak istemi ile görülen dava neticesinde verilen gerekçeli kararda, feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığının tartışılmaması da hatalı olmuştur.
Diğer taraftan, dava dilekçesinde ileri sürülen muvazaa iddiasına ilişkin olarak; mahkemece davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından ihale edilen elektrik dağıtım şebekelerinde arıza, onarım ve bakım işlerinin asıl iş olan elektrik dağıtım işinin tamamlayıcısı ve davalılardan ... işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektiren bir iş niteliğinde olduğu belirtilerek davalı ... ile diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilmiştir. Ancak söz konusu kanıya varılırken, mahkemece muvazaa konusunda yeterince araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında sadece davalı ... ile dava dışı ... ve ... Elek. şirketleri arasında imzalanan 24 ay süreli ve 11.10.2010 imza tarihli hizmet alım sözleşmesi, davalı ... ile davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 12 ay süreli ve 18.05.2011 imza tarihli hizmet alım sözleşmesi, davalı ... ile dava dışı ... şirketi arasında imzalanan 24 ay süreli ve 12.11.2012 imza tarihli hizmet alım sözleşmesi ile davalı ... ile davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalı 12 ay süreli ve 03.09.2013 imza tarihli hizmet alım sözleşmesi mevcut olup davacının tüm çalışma dönemine ilişkin hizmet alım sözleşmeleri eki teknik şartnamelerle birlikte temin edilmeli, davacının yaptığı ve davalı şirketlere ihale edilen işin uzmanlık gerektirip gerektirmediği, yaptırılan iş yönünden davacıya emir ve talimatların kim/kimler tarafından verildiği, araç ve gereçlerin nasıl temin edildiği, asıl işverenin gözetim ve denetim yükümlülüğünü aşacak boyutta ve özellikle yüklenici firmaların işverenlik sıfatını ortadan kaldıracak, onları bordro ya da kayden işveren durumuna sokacak hususların olup olmadığı üzerinde durularak bu hususlar açıklığa kavuşturulmalı ve davalı yüklenici şirketlerce işyerinde davalı ..."tan ayrı ve bağımsız olarak kendine özgü organizasyon yapısı oluşturulup oluşturulmadığı, bu şirketlerin hukuki, fiili ve ekonomik bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davalı ..."tan başka ticari faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı, yani salt davalı ..."a hizmet vermek amacıyla hareket edip etmedikleri, davalılar arasındaki ilişkilerin işçi temini niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği hususları her bir hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde ayrı ayrı tespit edilmeli, sonucuna göre davalılar arasındaki hukuki ilişkilerin niteliği ve muvazaalı olup olmadığı hakkında bir karar verilmelidir. Davalılar arasında usulüne uygun asıl işveren alt işveren ilişkisinin ve işyeri devri hükümlerinin uygulanabileceği bir hukuki ilişkinin bulunduğunun kabulü halinde işyeri devri hükümleri nazara alınarak bakiye kıdem ve/veya ihbar tazminatlarından davalıların sorumluluğu yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
3- Davacının mirasçıları vekilince işe iade davasının alacak davasına tahvil edildiği anlaşılmakla, gerekçeli karar başlığında muris işçinin halen davacı olarak belirtilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.