8. Hukuk Dairesi 2009/6807 E. , 2010/1649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesinden verilen 06.10.2009 gün ve 274/1199 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde satın alınarak davalı koca adına tescil edilen dava konusu 3251 parseldeki A5 Blok 22 nolu bağımsız bölüm ve 34 BL 1511 plakalı motosiklet nedeniyle kanuni faiziyle birlikte 10.000 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiş, 9.5.2006 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını 80.799,55 TL artırmıştır.
Davalı Oğuz Küçükbarak vekili, taşınmazın alımı sırasında vekil edeninin babası...’ın iki adet çek vermek suretiyle toplam 30.000 TL yardımda bulunduğunu, yine vekil edeninin evlenmeden önce sahibi olduğu dava dışı 34 AS 5005 plakalı aracının satımıyla elde edilen para ile dava konusu motosikletin satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 62.220 TL nin karar tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 14.9.2002 tarihinde evlenmiş, 28.6.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 04.07.2005 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka rejim seçilmediğinden eşler arasında yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir (TMK. m. 202). Söz konusu mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir(TMK.nun 225/son). TMK.nun 235/1. maddesi hükmüne göre; mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılır. Dairemizce de uygun görülerek kabul edilen yerel mahkemenin belirlemesine göre, mal rejiminin sona erdiği sırada 22 nolu bağımsız bölüm inşaatı % 45’lik aşamaya gelmiştir. Tapu kaydına göre, 21.05.2004 tarihinde ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden satın alınarak davalı adına tescil edilen taşınmaz, mal rejimini sona erdiren boşanma davasının açılmasına yakın 31.05.2005 tarihinde satış yoluyla davalının babası... adına tescil edilmiştir.
Ancak davalı ile satıcı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında tapudaki satın alma tarihinden önce yapılan 7.3.2004 tarihli adi senede göre, dava konusu taşınmazın 100.000 TL’ye satın alındığı, 15.000 TL’sının davalının babası...’ın keşide ettiği çek ile ödendiği, kalan 85.000 TL için konut kredisi çekileceği belirtilmiştir. Sözleşmede çek tarihi 5.3.2003 tarihi olarak belirtilmişse de, dosya içindeki çekin fotokopisine, seri numarasına göre gerçek keşide tarihinin 5.3.2004 olduğu anlaşılmıştır. Sonradan kullanılan konut kredisi miktarının 70.000 TL olması nedeniyle davalının babasından 21.05.2004 tarih 343411 seri nolu 15.000 TL’lik ikinci bir çek alınarak satıcı firmaya tevdi edilmiştir. Söz konusu adi nitelikli sözleşmeye, dosya arasında bulunan 15.000’er TL’lik iki adet çek fotokopilerine, banka ile yapılan konut kredisi sözleşmesine göre; taşınmazın alım bedelinin toplam 30.000 TL’sinin davalının babası... tarafından, kalan 70.000 TL’nin ise bankadan alınan ve boşanma davasından sonra ödenmesi devam eden konut kredisi ile karşılandığı, mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle davalının kredi borcunun olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre; mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla inşaat seviyesi % 45 olan dava konusu taşınmazın TMK.nun 227/2. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun sürüm değerinin hukukçu, mali müşavir ve mülk bilirkişilerine tespit ettirilmesi, az yukarıda belirtilen davalının babasının yaptığı katkı oranı ile mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle kalan kredi borç miktarı gözönünde bulundurularak; taşınmaz yönünden davacının katılma alacağı miktarının belirlenmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen hesaplama ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dava konusu 34 BL 1511 plaka sayılı motosiklete ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davalı vekili savunmasında, vekil edeninin evlenme tarihinden önce sahibi olduğu otomobilinin satımı ile elde ettiği paranın bir kısmı ile motosikletin satın alındığını ileri sürmüştür. Gerçekten de dosya arasında bulunan noter satış sözleşmesine göre, davalının kişisel malı olduğunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan dava dışı 34 AS 5005 plakalı Opel Astra marka araç, davalı Oğuz Küçükbarak tarafından 2.8.2004 tarihinde üçüncü kişiye 18.788 TL ye satılmış, aynı tarihli bir başka noter sözleşmesiyle de dava konusu 34 BL 1511 plakalı motosiklet 11.223 TL’ye satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. Bu açıklamalara göre; motosikletin davalının kişisel malı ile satın alındığı, TMK.nun 220/4. maddesine göre kişisel mal yerine geçen mal varlığının da kişisel mal sayılacağından motosiklete ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlışa düşülerek kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de; dava dilekçesinde 10.000 TL alacak miktarı için faiz isteğinde bulunulduğu, 9.5.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile artırılan talep miktarı için faiz isteğinde bulunulmadığı halde, HUMK.nun 74. maddesine aykırı olarak hüküm altına alınan 62.220 TL’nin tamamı için faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 840,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.