8. Hukuk Dairesi 2021/12982 E. , 2021/11484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı-birleşen dosyada davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 112, 103 ada 110, 103 ada 103 parsel sayılı taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde ve Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmişlerdir.
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası ve davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine, Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 103 ada 112, 103 ada 110 ve 103 ada 103 parsel sayılı taşınmazların aynı yüz ölçümü ve nitelikleri ile birlikte tamamının ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 103 ada 103 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki su deposunun ... oğlu ... ’ya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı/birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların evveliyatının kök muris ... " ya ait olduğu, murisin sağlığında taşınmazları evlatlarına paylaştırdığı ve 103 ada 103 ve 110 parsel sayılı taşınmazların davacı ..." nın babası ..." e isabet ettiği, ondan da oğlu ..." ya kaldığı, davacı ..." nın 103 ada 112 parsel sayılı taşınmazı ..." dan satın aldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile taşınmazların davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazların sınırında bulunan 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğinde olması nedeniyle, yasal hasım konumunda bulunan Hazine ve Orman İdaresinin davada taraf olarak yer alması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmış ve yöntemince taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olduğundan, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi zorunlu olduğu gibi, bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulması da hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların sınırında 109 ada 1 sayılı orman parseli bulunması nedeniyle Orman İdaresine ve Hazineye dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip husumet yaygınlaştırılarak yöntemince taraf teşkili sağlanmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanmasından sonra Hazine ile Orman İdaresinden savunma ve delilleri sorulup, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, ayrıca çekişmeli taşınmazlara ilişkin en eski tarihli ve genel mahkemedeki davanın açılış tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, bilinen en eski tarihli uydu fotoğrafları, amenajman planları ile 1/25000 ve 1/5000 ölçekli memleket haritaları ilgili kurumlardan getirtilerek dosyasına konulmalı, komşu taşınmazların tamamının varsa kadastro tutanakları ve dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, müdahilin dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri ile 1 fen bilirkişisi, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, 1 orman mühendisi ve 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak keşif sırasında öncelikle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca tarafların dayandığı tapu kayıtlarının haritası mevcut ise, yerel bilirkişi yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtların kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması yahut uygulama kabiliyetinin olmaması halinde kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı; kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; teknik bilirkişiden, tapu kayıtlarının sınır denetiminin yapıldığı ve kayıt kapsamının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı ve bu yolla tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli; taşınmazların tümünün ya da bir kısmının tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri, ne şekilde kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki tarımsal niteliklerini bildiren, varsa imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı olarak belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki desenini irdeleyen, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava fotoğrafları, memleket haritaları ve uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki nitelikleri, taşınmazların ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadıkları ve kullanımların hangi tarihten itibaren ne şekilde olduğu, varsa imar-ihyalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazların kullanımlarına ara verilip verilmediği hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; orman mühendisi bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadıklarını ve orman yasaları karşısındaki durumlarını açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı/birleşen dosyada davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına,taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.