13. Hukuk Dairesi 2015/15480 E. , 2017/4698 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... tarafından yaptırılan ... ... ... ... Konutları"ndan daire satın alan dava dışı Halil TABBAS ile arasında devir protokolü olduğunu, buna göre devraldığı dairenin teslimatının yapılmasına rağmen teslimin birçok eksik ile yapıldığını ve taşındıktan sonra birçok ayıplı iş belirlediğini, bağımsız bölümün iç bünyesinde, ortak alanlarda ve site içinde gizli ayıp ve eksik imalatların bulunduğunu belirterek, bu zararların giderilmesi için gerekli bedelin dava tarihi itibariyle tespitine, gizli ayıplar ve eksik imalat bedeli olarak 500,00 TL’nin yasal faiziyle tahsilini istemiş; 20.08.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle de talebini 6.970,25 TL’ye yükselterek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dairede ayıp ve eksik bulunmadığını sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, ayıp ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 500,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6.470,25 TL"nin 20/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan Borçlar Kanunu’nun 198. maddesi (TBK 223.md) uygulanacaktır. Borçlar Kanunu’nun 198. maddesine göre, “Alıcı kabz ettiği satılanın halini örf ve adete göre imkan hasıl olur olmaz muayene etmek borcu ile mükellef olup satılanda satıcının tekeffül altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu derhal satıcıya ihbar etmesi lazım gelir. Bunu ihmal ettiği halde satılanı kabul etmiş sayılır. Meğerki satılanda adı bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunsun. Bu kabilden bir ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmelidir. Aksı takdirde, satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur." BK’nun 198. maddesinde (TBK 223.md) öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Hemen belirtmek gerekir ki eksik iş, yapılması gerektiği halde yapılmayan işleri, ayıplı iş ise eserde olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki farkları ifade eder. İşin yapılmayan kısmının teslim ve muayenesi söz konusu olamayacağından iş sahibinin eksik işler yönünden ihbarda bulunmasına ya da ihtirazı kayıt koymasına gerek yoktur. İş sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü sadece ayıplı işler içindir. 4077 sayılı Yasanın 30. maddesi delaletiyle BK 125. maddesine göre, (TBK 146.md) sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakılacak olursa; davacının konutunun 06.07.2009 tarihinde teslim edildiği, davacının konutu 10.11.2010 tarihli devir protokolü ile devraldığı, davalı idare tarafından geçici kabulün ise 25.08.2009 tarihinde yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dava konusu ... ... Konutlarında mahkemece keşif yapılmış ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından 31.07.2014 tarihli rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişiler, gizli ayıpların ortaya çıkması gereken tarih olarak konutun tesliminden sonra en az bir kışın geçmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Davacının konutu devir alması ile dava tarihi arasında dört kış mevsiminin geçtiği görülmektedir. Kaldı ki, konutların bulunduğu ... ilinde kış mevsiminin diğer il ve yörelere göre daha ılıman geçtiği de bilinmektedir. Diğer bir deyişle daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde ihbar yapılmadığının kabulü ile reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Davacının dairesi ile ortak alanlardaki eksik imalatlar yönünden ise emsal dosyalardaki mahkeme gerekçelerinde açıkça, davalı idare tarafından eksik imalatların tamamlanması hususunda yüklenici firmalara süre verildiği ve buna istinaden de eksikliklerin bulunduğunun belirlendiği ve çalışmaların devam ettiğinin komisyonca beyan edildiğinden bahsedilmiştir. Ancak eksik imalatların dava ve keşif tarihi itibariyle ne kadarının tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmediği, bilirkişi raporu doğrultusunda tamamı yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, az yukarıda belirtildiği şekilde, idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıdaki 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 476,15 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.