16. Hukuk Dairesi 2016/17055 E. , 2019/6706 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 22.10.2019 gün ve saatte temyiz eden Sekin Birinci mirasçıları vekili Avukat ..., ...., ..., ... ve ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 172 ada 155 parsel sayılı 3.999,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ahşap ev ve çayır niteliği ile davalı ... ... adına tespit görmüş; 161 parsel sayılı 21.055,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliğiyle, aynı ada 157, 166, 167, 169, 170, 171, 172, 173 parsel sayılı 131.572.53, 16.377.25, 28.173.66, 1.612.35, 3.200.33, 4.761.97, 3.060,59 ve 16.739,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise yayla niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacılar ... ve arkadaşları, ...,... ve ..., ..., ... ve arkadaşları, ..., ..., ..., çekişmeli taşınmazların bir kısım bölümlerinin tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Müdahiller ..., ... ve ..., aynı nedenlerle davaya katılmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 172 ada 155 parselin tespit gibi tesciline, 172 ada 161 parselin tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına, diğer 172 ada 157, 166, 167, 169, 170, 171, 172, 173 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi yayla niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve müşterekleri vekili, davacı ..., davacılar ... ve arkadaşları, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacılar ... ve arkadaşları, davacı ..., davacı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, keşif giderlerinin, verilen kesin süreye rağmen yatırılmadığı, ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu ve mevcut delil durumu ile davalarını ispat edemedikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların tespitleri 1995 yılında yapılmış, 1996 yılındaki askı ilanı süresi içinde Kürtün Kadastro Mahkemesi"nde yaklaşık 11 adet dava açılmış, açılan davalara müdahil olunmuş, dava dosyaları 1-2 yıl zarfında önce bir kısmı kendi içinde bilahare de Kürtün Kadastro Mahkemesi"nin 1996/38 Esas sayılı dosyası üzerinde birleştirilmiş, Kürtün Adliyesinin kapanması nedeniyle Torul Kadastro Mahkemesi"nin 2004/7 Esasına kaydolunmuş, Torul Adliyesinin de kapanması üzerine şimdiki Gümüşhane Kadastro Mahkemesi"nin 2013/20 Esasına kaydedilmiştir. Dosya kapsamına göre 04.06.1997 tarihinde birleşen 1996/36, 28, 37, 39 Esas sayılı, 22.07.1997 tarihinde asıl dosya olan 1996/38 ve birleşen 1996/25, 17 Esas sayılı, 21.06.1996 tarihinde de birleşen 1996/19, 25, 34 Esas sayılı dosyalar yönüyle keşiflerin yapıldığı, keşif sonucunda raporların dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla; Mahkemece daha önce de keşif kararları verilmiş, bu kararlar uyarınca davacı tarafça keşif ücretleri yatırılmış, mahkemece keşifler yapılmış ve deliller toplanmıştır. Yapılan keşifte alınan beyanların yeterli görülmemesi, ya da bilirkişilerce sunulan raporların hüküm vermeye yeterli olmamasında davacılara atfedilebilecek bir kusur bulunamadığı açıktır. Davanın açıldığı 1992 yılından kararın verildiği 2015 yılına kadar geçen 23 yıl aradan sonra, üstelik her bir davacının 5.481,50 TL keşif giderinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması ve günümüz ekonomik koşullarına göre 20 günlük kesin süre içinde yatırılmasının istenilmesi, adil yargılanma ve devlete güven ilkeleriyle bağdaşmaz. Kaldı ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinde; taraflardan her birinin dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorunda olduğu, davacının hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, bu Kanun gereğince re"sen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderlerin, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacağı, 6100 sayılı HMK"nın 325. maddesinde; tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından re"sen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verileceği, belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedileceği düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, dosya tamamen keşfe hazır hale getirilmeden ilk keşfin yapılmasında ve sonrasında ilk keşfin yeterli görülmemesi halinde re"sen keşfe karar verilmesinde davacılara atfedilebilecek bir kusurun bulunmamasına göre, keşif giderlerinin HMK"nın 325. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesi gereğince gerektiğinde ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere masrafları suç üstü ödeneğinden karşılanmak suretiyle keşif yapılmasına karar verilmesi gerekirken, davacı taraftan yeniden keşif ücreti istenilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren temyiz eden tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.