22. Hukuk Dairesi 2017/26166 E. , 2019/23394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile davacıya ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı ... San. A.Ş. vekili; husumet itirazında bulunmuş, diğer davalı ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Pazarlama ve Tic. A.Ş. vekili; davacının 16.09.2013 tarihinden itibaren işyerine mazeretsiz olarak gelmediğini, diğer davalı ile aralarındaki ilişkinin hizmet ilişkisi değil alım satım ilişkisi olduğunu, davacı işe başlamadan önce ücret ve prim sisteminde değişikliğe gidildiğini, davacının prim karşılığı çalıştığından yaptığı çalışma karşılıklarının ödendiğini, işyerinde Pazar günleri çalışma yapılmadığını, genel tatil çalışma iddialarını kabul etmediklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı ... Pazarlama ve Tic. A.Ş. nezdinde satış temsilcisi olarak görev yapan davacının haftanın 6 günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalışmak suretiyle haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiş; ancak, ödenen primlerin hak kazanılan fazla çalışma ücretleri ile karşılaştırılarak fark oluşması halinde, bu fark tutarının fazla çalışma ücreti olarak dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davalı işveren tarafından mevcut bordrolara göre tahakkuk ettirilen prim tahakkukları dikkate alınarak fazla çalışma ücret alacağı talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak, çoğunlukla uygulamada belirlenen hedeflerin tutturulmasına bağlı olarak, ödenen ek bir ücrettir. Fazla çalışma ise, kural olarak 4857 sayılı Kanun"a göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi kanuni çalışma saatleri dışında çalışsa da çalışmasa da koşulları oluştuğunda söz konusu ek ücrete hak kazanacaktır. Bu durumda fazla mesai alacağından ödenen primlerin mahsubu doğru değildir. 4857 sayılı Kanunun 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Bahşiş, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde, fazla çalışma ücretlerinin zamsız kısmının sabit ücret içerisinde ödendiği kabul edildiğinden, fazla çalışmalar, saat ücretinin %150 zamlı miktarına göre değil, sadece %50 zam nispetine göre hesaplanmalıdır.
Dosya içeriğine göre, davalı işyerinde uygulanan prim sisteminin prim almak için daha fazla çalışmaya yönelik olmadığı, bu nedenle yapılan prim ödemelerinin fazla çalışmanın karşılığı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacıya satışa bağlı olarak yapılan prim ödemeleri ile fazla çalışma ücretinin ödendiği kabul edilemeyeceğinden, prim mahsubu yapılmaksızın fazla çalışma ücreti isteğinin hüküm altına alınması gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.