Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13520
Karar No: 2021/16397
Karar Tarihi: 06.12.2021

; cürüm veya kabahattir" - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/13520 Esas 2021/16397 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/13520 E.  ,  2021/16397 K.

    "İçtihat Metni"




    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na aykırı davranmak eylemlerinden dolayı Söke Hakimi Merve Şahin hakkında İzmir Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen 16/12/2019 tarihli tespit tutanağına istinaden, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 06/01/2020 tarihli ve 2019/1150 sayılı idarî yaptırım talepnamesi üzerine, kabahatli hakkında 2918 sayılı Kanun"un 51/2-a maddesi gereğince 235,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/01/2020 tarihli ve 2020/33 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve söz konusu kararın kaldırılmasına ilişkin İZMİR 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.11.2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2020 tarihli ve KYB. 2020-100646 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/01/2020 tarihli ve 2020/33 değişik iş sayılı kararı ile uygulanan idari para cezasına yönelik mercii İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan inceleme neticesinde, Ağır Ceza Mahkemesinin kabahat eylemi sebebiyle idari yaptırım kararı verme yetkisi ve görevi bulunmadığından bahisle itirazın kabulüne dair karar verilmiş ise de,
    Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 09/07/2013 tarihli ve 2013/5794 esas, 2013/16526 karar sayılı ilâmı ile benzer bir olay nedeniyle verilen Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 14/05/2015 tarihli ve 2015/2556-1529 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, idarî para cezasını gerektiren eylemin 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 93. maddesi kapsamında kişisel suç olduğunun anlaşılması hâlinde, anılan Kanun’un “Kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma” kenar başlıklı 93/1. maddesinde yer alan “Hâkim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma, ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcısına ve son soruşturma o yer ağır ceza mahkemesine aittir.” şeklindeki düzenleme ile 5326 sayılı Kanun’un 24. maddesinde yer alan “Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması hâlinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verilir.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, hâkim ve savcıların kişisel suç kapsamında değerlendirilen ve idarî para cezasını gerektiren eylemleri için idarî yaptırım uygulanmasını engelleyen her hangi bir hüküm bulunmadığı, son soruşturma mercii olarak İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesince idarî yaptırım kararı uygulanabileceği gözetilmeden, merciince itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde
    isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    İhbarnamede İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/58 değişik iş sayılı karar tarihinin 06/03/2020 yerine 06/03/2018 olarak gösterilmesi maddi hata olarak kabul edilmiştir.
    01.03.1926 tarihli (Mülga) 765 sayılı Türk Ceza Kanunu 1. maddesi; "Kanun"un sarih olarak suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilmez. Kanunda yazılı cezalardan başka bir ceza ile de kimse cezalandırılamaz. Suçlar; cürüm veya kabahattir..."
    24.02.1983 tarihli 2802 sayılı Kanun"un en son 02.01.2017 tarihinde 680 sayılı KHK ile (yetki yönünden) değişen "Kişisel suçlarda soruşturma ve kovuşturma" başlıklı 93. maddesi; "... Hâkim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, ilgilinin görev yaptığı yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki il Cumhuriyet başsavcılığı ve aynı yer ağır ceza mahkemesine aittir.
    Adalet Bakanlığı merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarındaki hakim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ve ağır ceza mahkemesine aittir..."
    30.03.2005 tarihli 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Başvurunun incelenmesi" başlıklı 28. maddesi; "...Başvuru üzerine mahkemece yapılan ön inceleme sonucunda;
    a) Yetkili olmadığının anlaşılması halinde dosyanın yetkili sulh ceza mahkemesine gönderilmesine,
    b) Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, başvuru konusu idarî yaptırım kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının veya başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması halinde, bu nedenlerle başvurunun reddine,
    c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan nedenlerin bulunmaması halinde başvurunun usulden kabulüne, Karar verilir..."
    "Genel kanun niteliği" 3. maddesi; "...Bu Kanunun;
    a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
    b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır..." hükümlerini amirdir.
    Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 05.06.2017 tarihli 2016/12987E- 2017/5337K, 30.11.2016 tarihli 2016/14666E.- 2016/22827K., 10.10.2016 tarihli 2016/10403E.-2016/21226K., 26.05.2016 tarihli 2016/5907 E:-2016/18563K., 12.05.2016 tarihli 2016/51E.-2016/17921K.,14.05.2015 tarihli 2015/2556 E.-2015/1529K., 09.04.2015 tarihli 2015/76E.-2015/161K. sayılı kararları ve Yargıtay 7. Ceza Dairesinin, 03.03.2014 tarihli 2014/2963E:-2014/3184K., 26.02.2014 tarihli 2013/23580E.-2014/3023K., 09.07.2013 tarihli 2013/3386E:-2013/16525K., 22.03.2011 tarihli 2008/8692E:-2011/2918K., 22.11.2006 tarihli 2006/7416E.-2006/17584K. sayılı emsal kararlarında değinildiği ve istikrar kazandığı üzere; Hakim ve savcılar da diğer bireyler gibi suç veya kabahat işleyebilirler. Keza hakim ve savcıların, tüm bireyler gibi işleyebileceği suç veya kabahatler dolayısıyla kanun ve hukuk gereği cezalandırılmaları, hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Ancak, hakim ve savcıların, diğer kamu görevlileri ve bazı meslek sahipleri gibi statülerinden kaynaklı olarak, işledikleri kabahat veya suçlar yönünden tabi oldukları özel soruşturma ve kovuşturma usulleri vardır ve haklarında mevcut özel kanun hükümlerinin uygulanması da hukuk devletinin bir başka gereğidir.
    Kabahatler karşısında uygulanan idari para cezalarına karşı başvurulara bakmakla görevli Sulh Ceza Hakimliklerinin uygulamakla yükümlü olduğu 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 28. maddesi, özel kanunlarda hüküm olmayan hallerde bu hakimlikleri usulen görevli ve yetkili kılmaktadır. Dolayısıyla, başvuruyu incelemeye yetkili merci tarafından yapılacak ilk iş, başvuran kişi, uygulanan idari yaptırım veya dosyanın özelliğinden kaynaklı olarak diğer yasalarda özel bir hüküm olup olmadığının tespiti ve buna göre gecikmeksizin başvurunun usulden kabul veya reddine karar vermektir.
    5326 sayılı Kabahatler Kanunundan önce de yürürlükte bulunan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu"nda "görev suçu" - "kişisel suç" ayrımına gidildiği, o tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı (mülga) TCK"da "suç" kavramının ve tanımının "cürüm ve kabahatler"den oluştuğu, 2802 sayılı Kanun"da kastedilen "kişisel suç" deyiminin, hakimlerin görevleri sırasında veya görevleriyle ilgili işledikleri suçlar dışındaki tüm "cürüm ve kabahatleri" kapsadığı, 5326 sayılı Kanun ile kabahate konu fiillerin değil kabahat fiili karşılığında öngörülen yaptırımların değiştiği,
    keza 2802 sayılı Kanunda eskiden suç kapsamında olan ve kabahatten ayrı bir kavram olan cürümlere özgü bir soruşturma ve kovuşturma usulü getirilmediği gibi, bu hususta cürüm ve kabahat ayrımına da gidilmediği, dolayısıyla 2802 sayılı Kanun"da bu tanımla eski yasadaki tüm suçlar yönünden, cürüm ve kabahat ayrımı yapılmaksızın ve her iki eylemi de içine alacak şekilde, hakimlerin işlediği iddia edilen kahabatlerin de "kişisel suç" tanımı içinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2020 tarihli ve 2020/58 değişik iş sayılı kararının CMK"nun 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 06.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi