Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10562 Esas 2017/7927 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10562
Karar No: 2017/7927
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10562 Esas 2017/7927 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespit edilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkeme, davacıların ipotek veren sıfatları nedeniyle borçlarının devam ettiğini kabul etmiş, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar vermiştir. Ancak hüküm ile gerekçe arasındaki çelişki nedeniyle hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulması gerekmektedir. HUMK 381, hüküm ve gerekçe arasındaki tutarsızlıkların giderilmesi ve hüküm bozulduğunda gerekçelerin değiştirilmesi gerektiğini belirtmektedir. HUMK 388 ise, hüküm ve gerekçenin birbirini tutmaması durumunda hükmün bozulması gerektiğini açıklamaktadır. Benzer şekilde, HMK 294 ve 297 hükümleri de, hüküm ve gerekçe arasındaki tutarsızlıkların giderilmesini ve hükmün bozulmasını gerektirmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/10562 E.  ,  2017/7927 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacılar vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, tesis edilen ipotekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme gerekçesinde davacıların ipotek veren sıfatları nedeniyle borçlarının devam ettiği kabul edilmiş aynı zamanda gerekçe içerisinde çelişki yaratılarak kefillik ve ipotek veren sıfatlarının devam ettiği kabul edilmiştir. İpotek veren sıfatlarının devam ettiği kabul edilmesine rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar veilmekle mahkemece hem gerekçe içerisinde hem de gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına 1.100’er TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.