22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/26507 Karar No: 2019/23390 Karar Tarihi: 16.12.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/26507 Esas 2019/23390 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/26507 E. , 2019/23390 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiğini belirterek,kıdem tazminatı,ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz Başvurusu: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında fazla çalışma ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporda, davacının haftanın 7 günü gece vardiyasında 22.00-08.00 arası 3 saat ara dinlenme ile haftada 4 saat fazla çalışma yaptığı kabulüne göre hesaplama yapılmış, bilirkişi raporunda ayrıca hafta tatili ücret alacağı hesaplanmıştır. Davada hafta tatili ücreti alacağı ayrıca talep edildiği ve hesaplandığına göre, mükerrer hesaplama yapılmaması açısından fazla çalışma ücret alacağı hesabından hafta tatili günü yapılan 7.5 saatlik çalışmanın dışlanması gerekir. Açıklanan nedenle, Mahkemece denetime elverişli olacak şekilde yeniden bilirkişi raporu alınarak mükerrer hesaplamaya yol açmayacak şekilde alacak kalemlerinin hüküm altına alınması gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.