Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5815
Karar No: 2016/6240
Karar Tarihi: 19.04.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/5815 Esas 2016/6240 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Ancak, davacının vakfı kuran kişi veya onun soyundan gelen kişilerle vakfiyede öngörülen şekilde zürri olarak bağ kuramadığı, dolayısıyla şartları oluşmayan davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Vakıflar Kanunu'nun 3., 7. ve 75. maddeleri, Vakıflar Yönetmeliği'nin 53. maddesi karara dayanak olmuştur.
18. Hukuk Dairesi         2016/5815 E.  ,  2016/6240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dava dilekçesinde, davacının ..."nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitene karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    5737 sayılı Vakıflar Kanununun 3.maddesine göre: mülhak vakıf; mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş olan yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıfları, mazbut vakıf ise; bu kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıfları, galle fazlası; mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfın hayrat ve akarlarının onarımı ile vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktarı, intifa hakkı ise; mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfiyelerindeki şartlara göre ilgililere bırakılmış galle fazlaları ve hakları ifade eder.
    Yine aynı Yasa’nın 7. maddesinde, mazbutaya alınan vakıflarda ilgililerin vakfiye şartlarına göre intifa haklarının saklı olduğu, 75. maddesinde ise, mazbut ve mülhak vakıfların vakfiyelerindeki şartlar doğrultusunda, ilgililerin hakları saklı olduğu, bu hakların kullanılmasına ilişkin usûl ve esasların yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir.
    Vakıflar Yönetmeliğinin 53. maddesinde; vakıf için belirlenen gelir fazlası (intifa hakları) vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğu ve galleye hak kazandığını kesinleşen mahkeme kararıyla ispat edenlere vakıf mazbut ise Vakıflar Genel Müdürlüğü, mülhak ise mütevelli tarafından ödeneceği öngörülmüştür.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitini istediği ..."nın mazbut bir vakıf olduğu, vakfiye yerine kaim 1328 tarihli ilama göre galle fazlasının şartsız olarak kız ve erkek ayrımı yapılmaksızın evlada bırakıldığı, davacının ... tarafından 14.02.1973 tarihinde evlat edinildiği, gerçekte onun biyolojik (zürri) çocuğu olmadığı, bu davada davacının ..."nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Vakıf hukukunda aslolan, vakfiyedeki hükümlerin eksiksiz olarak uygulanması olup, gerek vakıf evlatlarının gerekse mazbut vakıf statüsü nedeniyle yönetim ve temsil yetkisine sahip Vakıflar Genel Müdürlüğünün emredici olarak düzenlenmiş olan bu hükümlere göre hareket etmesi zorunludur. Ülkemizde evlatlık müessesesinin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin yürürlüğünden önceki dönemde uygulanması söz konusu değildir.
    Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar karşısında mahkemece; davada vakfı kuran kişi veya onun soyundan gelen kişilerle vakfiyede öngörülen şekilde zürri olarak davacının bir bağ kuramadığı, dolayısıyla şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi