8. Hukuk Dairesi 2009/7347 E. , 2010/1644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine ve ... mirasçısı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Keşan 1. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 29.04.2009 gün ve 125/380 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında 4790 sayılı parselin ölü ...adına tespit edildiğini, tutanağın kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğunu, ancak taşınmazın 45 yılı aşkın bir süreden beri vekil edeni tarafından tasarruf edildiğini, halen taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin devam ettiğini açıklayarak tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davada davalı olarak gösterilen ölü ...mirasçılarına tebligatın yapılmadığı belirlenmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde açıklanan hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, TMK.nun 713/2.fıkrasında açıklanan ölüm nedeniyle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle kadastrodan önceki ve sonraki hukuki sebeplere dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne kadastrodan sonraki hukuki sebep bakımından katılmak mümkün değildir. Uyuşmazlık konusu 4790 sayılı parsel 12.03.1976 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında Mayıs 326 tarih ve 3 sıra nolu tapu kaydının revizyonu sonucu ...adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 07.04.1977 tarihinde kesinleşmesiyle ...adına tapu kaydı oluşmuştur. Kadastro tutanağının beyanlar sütununda ...’in ölü olduğu yazılıdır. Gerçekten kadastrodan önceki hukuki sebep bakımından tutanağın kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanunun 12/3.maddesinde açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Ne var ki; davacı ölüm sebebiyle tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesine ve hukuki sebebine dayandığından kadastrodan sonraki zilyetlik süresinin ve tapunun hukuki değerini yitirip yitirmediği hususunun da mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi kadastrodan sonraki zilyetlik ve hukuki sebepler bakımından uygulanmaz. Mahkemece verilen yetki üzerine ...’in veraset belgesinin alınması için Keşan Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan 2009/71 Esas sayılı dosyanın henüz sonuçlanmadığı ve murise ait veraset belgesinin alınmadığı, davada taraf teşkilinin de sağlanmadığı saptanmıştır. Dava koşulu kamu düzeni ile ilgili olup, kendiliğinden gözetilir. Tapulu taşınmazlar bakımından açılacak dava öncelikle kayıt malikine yöneltilir, kayıt maliki ölmüş ise belirlenecek mirasçılarına davanın yöneltilmesi zorunludur. Açılan veraset belgesiyle ilgili davanın sonucu beklenmeden hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
O halde mahkemece yapılacak iş; açılan veraset belgesiyle ilgili davanın sonucunun beklenmesi ve bu hususun bekletici mesele yapılması, veraset belgesi alındıktan sonra taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra kadastrodan sonraki hukuki sebep bakımından TMK.nun 713/1 ve 2.fıkrasındaki koşulların değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kadastrodan sonraki hukuki sebep göz ardı edilerek ve veraset belgesinin sonucu beklenmeksizin hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.