Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10080
Karar No: 2018/1754
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10080 Esas 2018/1754 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, satın aldıkları tapularda kadastro çalışmaları sonucu revizyona uğradığı için Hazine'den tazminat talep etmiştir. Ancak hareketin Hazine'ye yöneltilmesi zaman aşımı süresini geçtirdiği için reddedilmiştir. Tapu kaydının yeterli özen gösterilmeden tutulmasının neden olduğu zarardan Devlet sorumlu olsa da, davada tapunun revizyon gördüğü ve Hazine adına tescilli olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir. Kararda TMK 1007. maddesi de yer almaktadır. Bu madde, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararlardan Devlet’in sorumlu olduğunu belirtmektedir.
20. Hukuk Dairesi         2016/10080 E.  ,  2018/1754 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili .....tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/12/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacılar ... ve arkadaşlara vekili ..... ve Av. ... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili .....geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili 21/08/2013 tarihli dilekçe ile davacıların satın aldıkları çok sayıda ifraz tapularının kadastro çalışmalarında makilik niteliğiyle Hazine adına tespit edilen .....229 parsele revizyon gördüğünü, davacılar ve diğer tapu malikleri tarafından açılan tespite itiraz davası sonucu tapu kayıtlarının .... Kadastro Mahkemesinin 2004/1 - 2005/5 E.K. sayılı kararı ile iptal edildiğini, bu kararın da Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiğini, mahkeme kararı ile davacılara ait tapunun, geçerli ve hukuken korunan bir tapu kaydı olmadığının sabit olduğunu, tapu sicilinin gerekli özen gösterilmeden tutulduğunu, davacıların tapu siciline güvenerek bu yeri satın aldıklarını, ancak tapularının yolsuz tescil nedeniyle iptal olduğunu belirterek, TMK"nın 1007.maddesi gereği fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla 10.000,00 TL tazminatın davalı idareden 01/07/2008 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine, zamanaşımı süresinin geçtiği, husumetin Hazineye yöneltilemeyeceği, ..... Kadastro Mahkemesinin 2004/1-2005/5 E.K. sayılı dosyasında davacıların dayandığı tapu kaydının miktarıyla geçerli olduğu ve 229 parsele uymadığının kabul edildiği, tapu kaydının miktarından fazlasıyla kadastroda başka parsellere revizyon gördüğünü savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; dayanılan tapu kayıtlarının 229 parsele ait olmadığının hükmen belirlendiği ve kadastroda başka parsellere miktarından fazlasıyla revizyon gördüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; .... ili, ... (.....) de bulunan kayden 1.838.000 m2 yüzölçümlü kök taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında ..... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığının giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2 kısmın satışına karar verildiği,
    -2-
    2016/10080 - 2018/1754

    ilâma dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın Kemal Kasapoğlu ve Hasan Ümüksüz adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tâbi tutulduğu, bir kısım ifraz parsellerini de davacıların satın aldığı, ancak 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, tapunun hiçbir parsele revizyon görmeyerek orman niteliğiyle tespit harici bırakıldığı, 1975 yılında orman kadastro komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun değişik 2. maddesi gereği Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı, kayıt kapsamındaki alanın 229 parsel olarak, makilik vasfıyla Hazine adına 9.298.589 m2 yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili olarak ..... Kadastro Mahkemesine 06.12.1982 tarihinde açılıp, davacılar .... ve arkadaşları ile davalı Hazine arasında görülen 2004/1-5 sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m2"den 22.201.202 m2"ye çıkarılarak tescilinin yolsuz tescil niteliğinde ve öncesinin devlet ormanı olduğu, davacı gerçek kişilerin dayandıkları tapu kayıtlarının yüzölçümünün 2000 dönüm olduğu halde; tapu maliklerine tapulama sırasında aynı tapu kaydı nedeniyle, 229 parsele komşu olan çok sayıda parselden toplam 3.931.926 m2 yer verildiği ve tapu yüzölçümünden fazla taşınmaz edindikleri gözönünde bulundurularak, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilen taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 01.07.2008 gün, 2007/3956 – 2008/2954 E.K. sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, TMK 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devlet sorumlu ise de; somut olayda .... Sulh Hukuk Mahkemesinin kararına göre tapuda infaz yapıldığı, daha sonra 229 parselin kadastro tespitine itiraz davalarının reddedilip taşınmazın hazine adına kesinleştiği, bu nedenle tapu memurunun kusurundan bahsedilemeyeceği, eski tapu maliklerinin kök tapunun miktarından daha fazla yer aldıkları anlaşıldığından, tapu kaydının 229 numaralı orman parseli içinde kaldığı iddiasıyla açılan tazminat davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 13/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi