Esas No: 2018/3247
Karar No: 2022/2085
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/3247 Esas 2022/2085 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/3247 E. , 2022/2085 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3247
Karar No : 2022/2085
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ortağı olduğu ... Mühendislik İnşaat Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin vergi borcu nedeniyle tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; henüz esas amme borçlusu olmayan asıl borçlu şirketin, ilgili dönem ortak ve kanuni temsilcileri hakkında ihtiyati haciz gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemin uygulanabileceğine dair mevzuatta açık hüküm bulunmadığı, bahse konu amme alacağının, asıl borçlu şirket yönünden takibi tamamlanmadığı için asıl borçlu şirketten tahsil olanağı devam ettiği anlaşıldığından, henüz esas amme borçlusu sıfatı bulunmayan davacının mal, hak ve alacaklarına uygulanan ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mevzuatta, amme alacağının tahsilini garanti altına almak yönündeki kamu menfaati, ihtimal veya emarelere istinaden amme borçlusunun mal varlığı üzerindeki haklarını kısıtlama imkanı getirdiği, idarelerince tesis edilen işlemlerin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Amme Alacaklarının Korunması" başlıklı ikinci bölümünde düzenlenen teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk hükümleri kamu alacağının korunmasına ilişkin tedbirlerden olup cebren takip tahsil yöntemleriyle ilgili olmaması nedeniyle henüz tahakkuk etmemiş alacaklara uygulanabilecektir. Aynı Kanun'un 3. maddesi uyarınca; amme borçlusu sıfatını kazanan ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesine göre şirket alacaklarından sorumlu olabilecek kanuni temsilciler ile 6183 sayılı Kanunun 35. maddesine göre limited şirketlerin amme borçlarından sorumlu olabilecek ortaklar hakkında ihtiyati haciz kararı alınabilmesi ve teminat istenilebilmesi için Vergi Usul Kanununun 344. ve 359. maddelerinde sayılan hususlara ilişkin bir kamu alacağının salınması yolunda gereken işlemlere başlanması yeterlidir. İhtiyati haczin uygulanmasında süreye bağlı kalınmayacağı ve haklarında ihtiyati haciz işlemi uygulananların, ancak haczin nedenine ve miktarına itiraz edebilecekleri öngörüldüğünden ve 213 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre şirket alacaklarından sorumlu tutulabilecek olan kanuni temsilciler ile 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre limited şirketlerin amme borçlarından sorumlu olabilecek ortaklar, aynı zamanda henüz tahakkuk etmemiş olan şirket borçlarından ihtiyati haciz aşamasında da sorumlu tutulabileceklerdir.
Aynı Kanunun "İhtiyati haciz" başlıklı 13. maddesinde, ihtiyati haciz sebepleri yedi bent halinde sayılmış, 3. bendinde de, borçlunun kaçmış olması veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararı ile, haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre, ihtiyati haczin derhal tatbik olunacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının ortağı olduğu ... Mühendislik İnşaat Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 3. fıkrası gereği ihtiyati haciz kararı alındığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, şirket ortağı hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. ve 359. maddelerinde sayılan hususlara ilişkin bir kamu alacağının tahakkuku yolunda gereken işlemlere başlanılması yeterli görüldüğünden, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca da davacının, şirketteki sermayesi göz önünde bulundurularak, ihtiyati haciz aşamasında sorumlu tutulmasında yasal bir engel bulunmamaktadır.
Bu durumda asıl amme borçlusu limited şirketin ortağı olan davacı hakkında 6183 sayılı Kanun'un 13. maddesi ve atıf yaptığı 9. maddesi uyarınca ihtiyati haciz yapılmasını gerektiren hallerin bulunup bulunmadığı araştırılmak, yine aynı Kanun'un 35. maddesi uyarınca şirket ortaklarınında şirkette koymuş olduğu sermaye oranı da göz önünde bulundurularak sorumlu tutulmaları hususunda varılacak sonuca göre ve ayrıca davacının iddiaları da göz önüne alınıp araştırılarak bir karar verilmesi gerektiğinden, belirtilen gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:....sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın dayanağı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.